BİZANS DÖNEMİ GÜZELYURT KİLİSELERİNDEN YILANLI KİLİSE’NİN DEĞERLENDİRİLMESİNE YÖNELİK BİR ÇALIŞMA

1-GİRİŞ

İç Anadolu Bölgesi’nde Aksaray İli sınırları içinde yer alan Güzelyurt (Gelveri) kasabası (ilçe merkezi), Aksaray şehrine 45 km uzaklıktadır. Selime ve Ihlara kasabaları; Belisırma, Sivrihisar, Alanyurt, Uzunkaya, Yaprakhisar, Bozcayurt, Ilısu ve Gaziemir köyleri Güzelyurt’a bağlıdır. Güzelyurt tarih öncesi çağlardan bu yana bir yerleşim yeri olmuş ve Hitit, Lidya, Pers, Makedon Kralı Büyük İskender ve Roma –daha sonra Doğu Roma-egemenliğinde kalmış, nihayetinde de Türklerin vatanı olmuştur.  Güzelyurt Roma ve erken Hristiyanlık döneminde “Karballa” olarak adlandırılmış, daha sonra B’nin yerini V almış ve “Karvala” olmuş, Selçuklular döneminde “Gerfeli”, Karamanoğlu ve Osmanlı dönemlerinde ise “Gelveri” olarak adlandırılmıştır (Konyalı, 1974).

Güzelyurt ve çevresi hem binlerce yıllık tarihiyle hem de Kapadokya bölgesinin kendine has güzellikleriyle birlikte günümüzde tarihi, doğası ve kültürel çekicilikleriyle keşfedilmeyi bekleyen bir açık hava müzesi görünümündedir.  Güzelyurt’a bağlı Selime ve Ihlara kasabası arasında uzanan 14 km uzunluğunda ki Ihlara vadisi doğası ve tarihiyle bölgede ayrı bir öneme sahiptir. Tarihi kaynaklardaki adı “Peristremma” olan Ihlara Vadisi’nin içinden geçen Melendiz Çayının adı ise Potamus, Kapadukus–Kappadokya Irmağıdır. Ihlara Vadisi, tektonik yükselmeler ve Hasandağı volkanının püskürmesinin ardından çöküntüye uğrayan alan üzerinde ilerleyen Melendiz Çayı’nın binlerce yılık aşındırması sonucunda oluşmuştur.  Ihlara Vadisi’ndeki kayalara oyulmuş freskli kiliseler korunarak, yeryüzünde eşine rastlanmayan bir tarih hazinesi olarak günümüze ulaşmıştır (Kültür ve Turizm Bakanlığı, 2017). Güzelyurt ve çevresi sahip olduğu bu zenginliklerden dolayı yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekmektedir.

Eski çağlardan buyana dinî ve kültürel açıdan önemli bir merkez halinde varlığını sürdürmüş; sanat ve mimarlık tarihi bakımından zengin eserlerle donatılmış olan Güzelyurt ve çevresinde birçok kilise ve manastır bulunmaktadır. Önemli bir dini merkez olması nedeniyle bölgedeki kilise ve manastır sayısı oldukça çoktur. Bununla birlikte Güzelyurt manastır ve kilise binalarıyla ilgili yeterince çalışma yapıldığı söylenemez (Sunay, 2008). Dolayıyla bu çalışmada Güzelyurt’a bağlı Ihlara kasabasında yer alan Yılanlı kilisesi mimarisi ve freskleri incelenerek özellikleri ortaya konulmuştur.

2- GÜZELYURT KİLİSELERİ

Tarihi kaynaklardaki adı “Peristremma” olan Ihlara Vadisi’nin içinden geçen Melendiz Çayının adı ise Potamus, Kapadukus–Kappadokya Irmağıdır. Aksaray İlinin Güzelyurt ilçesine bağlı Ihlara kasabasından Selime’ kasabasına kadar 14 kilometre boyunca devam eden Ihlara Vadisi içerisinde Hristiyanlığın ilk yıllarından itibaren kayaların kazılmasıyla meydana getirilen kiliseler mevcuttur. İlk çağlarda “Peristremma” diye anılan Ihlara vadisindeki bu kiliselerin resim tekniği Kapadokya (Ihlara grubu) ve Bizans tipi olmak üzere iki kısma ayrılabilir. Ihlara civarındaki kiliseler “Kapadokya Tipi” olarak bilinen özellikleri gösterirler. Belisırma bölümünde bulunanlar ise “Bizans Tipi” özellikler gösterirler. Kapadokya tipine örnek Eğritaş, Ağaçaltı, Kokar, Pürenliseki ve Yılanlı Kiliseleridir. Bu kiliselerde daha çok Suriye, Filistin ve Mısır etkilerinin olduğu görülmektedir. Söz konusu kiliselerde resim yanlarındaki yazılar uzundur. Kötülüğün kaynağı olarak özellikle şeytan ve kadınlar vurgulanmıştır.  Ihlara Vadisinde birçok kilise yer almaktadır. Bunlarda belli başlı olanları vadinin giriş bölümünde Kokar, Pürenliseki Ağaçaltı, Sümbüllü kiliseleri; nehrin karşı tarafında Kemer, Eğritaş, Karanlıkkale ve Yılanlı Kiliseleridir.Vadinin Belisırma kısmında Melendiz Çayının doğu tarafında Karagedik, Bezirhane Ala; batı kısmında ise Kırkdamaltı, Bahattin Samanlığı, Direkli ve Batkın kiliseleri yer almaktadır (Pekin, 2014).

3-YILANLI KİLİSESİ

Yılanlı kilisesi plan, süslemeler ve sahneler açısından aşağıda incelenmiştir.

3.1. Planı

Kapadokya’nın önemli bir kilisesi olan Yılanlı kilisesi serbest Yunan Haçı planında tasarlanmıştır. Kilisede yer alan freskolar 9. yüzyıla veya 11. yüzyılın birinci yarısı ile 12. yüzyıl arasına tarihlenmektedir (Kültür ve Turizm Bakanlığı, 2017). Bazı kaynaklara göre kilise 11.yüzyıla tarihlenmektedir. Kilise tonozla örtülü bir nartekse, düz tavanlı haç planlı bir naosa ve sunaklı tek apsis ve dikdörtgen planlı bir mezar odasına sahiptir (Pekin, 2014). Kilisenin güneyinde yer alan dehlizden beşik tonozlu nartekse geçilir. Narteksin kuzeyinde, enlemesine dikdörtgen planlı küçük bir mezar şapeli yer alır. Geniş ve yüksek kemerli bir geçit, kiliseyle narteksin bütünleşmesini sağlar. Kuzey, güney ve doğudaki dar haç kolları, tavanı kabartma bir haçla bezeli merkez mekânı çevreler. Doğudaki apsis basit korkuluk levhalarıyla sınırlanır ve bir altar içerir. Giriş cephesinde dikdörtgen şeklinde dar ve basık bir kapı Narteks (giriş dehlizine) açılmaktadır. Bu bölüm kare şeklindedir. Batı-doğu kısmı üzerinde beşik çatısı kemerli olup yüksekliği 4 metre civarındadır. Kuzey-batı açısından üzeri yazılı sütun şeklinde bir köşe bulunmaktadır (Konyalı, 1975).

3.2. Süslemeler-Sahneler

Kilisenin duvarlarının fresklerle kaplı olduğu anlaşılmaktadır. Ancak yüzyıllar boyunca freskler zarar görmüş ve günümüze bunlardan bir bölümü kalmıştır. Kilisede betimlene sahneler: Apsis yarım kubbesinde Göğe Yükseliş,  alt şeritte ortada Çocuk İsa ile Meryem ve Piskopos Hrisostomos, güney haç kolu duvarında üstte haçın iki tarafında Roma İmparatoru Konstantinos ve annesi Helene, Altta Meryem’in ölümü (koimesis), güney duvarında Mısırlı Meryem’in Komminyonu (takdisi), Mısırlı Meryem’in Gömülmesi; batı duvarında Daniel Arslanlar Arasında, kuzey haç kolu duvarında Son Akşam Yemeği, ve Çarmıha Geriliş, narteksin doğu duvar kemerinin iç yüzünde, Cebrail ve Mihail arasında bağdaş kurarak oturmuş İsa, tonuzunda ve batı duvarında ise Son Yargı sahneleri ve yılanlar tarafından saldırıya uğramış dört kadın bulunmaktadır (Pekin, 2014). Narteksin kuzey duvarında bugün mevcut olmayan bir sahne, Kudüs’e Girişi yer almaktadır. Kuzeydeki mezar odasında Deisis sahneleri vardır.

Mezar Odası

Deisis:

Mezar odasında Deisis freski vardır. Deisis (Dua/Yalvarış), İsa, Meryem ve Yahya’nın birlikte insanlığın kurtuluşu için dua eder biçimde tasvir edildiği Yunanca “şefaat” anlamına gelir. Meryem, İsa’ya en yakın kişi, Yahya ise İsa’nın geleceğini bildirmesi ve O’nu vaftiz etmesi bakımından şefaatçilerin başında gelmektedir (Küçük, 2016). Bu nedenle Deisis’de Hz. İsa, Meryem ve vaftizci Yahya bulunmaktadır. Hz. Isa ortada ayakta durmakta ve takdis eder vaziyette olup elinde bir kitap tutmaktadır. Solunda Hz. Meryem, sağında ise Vaftizci Yahya bulunmaktadır. Duvarda “Papaz Cosmos buraya gömülmüştür” yazısı vardır (Konyalı, 1975).

Narteks

Narteksin kuzey duvarında bulunan ancak günümüzde mevcut olmayan Lazarus’un Diriltilmesi ve Kudüs’e Giriş sahneleri vardır. Solda ise çok harap durumda Selanik Şehidi Aziz Chioni’nin boy resmi vardır, karşı çaprazında ise Demeter resmedilmiştir. Narteksin geriye kalan duvarlarında Son Hüküm sahnesi resmedilmiştir.

Resim 1-Mezar odasının karşıdan görüntüsü

Son Hüküm

Son Hüküm çoğunlukla batı duvarında olup narteksin diğer duvarlarında ve tavanda da sahne devam etmektedir. Batı duvarının üst kısmında alınlık tablasında her iki tarafında melekler olduğu halde ışıklı bir hale içinde Hz. İsa oturmaktadır ve elinde açık bir kitap vardır. Kitabın üzerindeki bazı harfleri okunmaktadır: “Sulh ve sükûn seninle beraber olsun” yazmaktadır. Resim alanının uç tarafları dörtgen motiflerle süslenmiştir (Konyalı, 1975: 2809).

Resim 2-Narteks Genel Görünüş (karşıda Batı Duvarı)

Resim 3-Son Hüküm Çizimi

Tonozun her iki tarafında keşiş giysileri içinde her biri bilgenin simgesi olarak, birer Yunan alfabesini taşıyan “Vahiy’in 24 İhtiyarı” görülmektedir (Resim 3-4). 24 İhtiyar’ın Bizans’ta ilk kez bu kilisede resmedildiği söylenebilir (Pekin, 2014).

Resim 4-Nateks Tonoz

24 ihtiyarın alt tarafında “Sivaslı Kırk Şehitler” yer almaktadır (Resim 3-4). Her azizin ismi sol tarafına yazılmış olup, bazılarının isimleri okunabilmektedir. Azizler burunları kalkık çizme giymişlerdir. Sağ ellerinde haç vardır, sol ellerini ileriye doğru uzatmışlardır.

Batı duvarında Sivaslı Kırk Şehitlerin altında “Son Hüküm” devam etmekte Ruhların Mizanı, cehennem ve yılanlı kadınlar resmedilmiştir (Resim 4). Ruhların Mizanında (Mizan iyilik ve kötülükleri tartacak terazi) Mikail beyaz elbise içinde terazide önemli bir azizin başını tartmaktadır. Cehennem ‘de şeytanın arkasında üç başlı bir uzun yılan vardır ve üç tablo boyunca yılanın vücudu devam etmektedir. Yılan başlarının her birinin ağzında bir cehennem mahkûmu vardır (Resim 5) (Konyalı, 1975).

Resim 5-Batı Duvarı

Batı duvarındaki tablonun sonunda uzun yılanların saldırısına uğramış dört kadın görülmektedir.  Birinci kadın, çocuklarını terk eden bir kadındır; sekiz yılanın saldırısına uğramış ve her yerinden ısırılmaktadır. İkinci kadın, çocuklarını emzimediği için iki yılan tarafından göğüslerinden ısırılmaktadır. Üçüncü kadın, iftirada bulunduğu için dilinden ve dördüncü kadın ise itaatsizliğinden dolayı kulaklarından yılanlar tarafından ısırılarak cezalandırılmaktadır (Kültür ve Turizm Bakanlığı, 2017).  Ruhların Mizanı, Cehennem ve Yılanların saldırısına uğramış kadınlar diğerlerinden farklı olarak toprak rengi zemin üzerine siyah çizgilerle resmedilmiştir. Son hüküm teması yöredeki kiliselerde çok az işlenmiştir (Konyalı, 1975).

Naos

– Batı Kolu: Batı kolunda kubbenin tepesinde Hz. İsa, bağdaş kurarak oturmuş ve takdis etmekte, her iki yanında da melekler bulunmaktadır. Bu meleklerden kuzeydeki Mikail, güneydeki de Cebrail’dir (Resim 6).

Resim 6-Batı Kolu

Konyalı’ya göre (1975) kompozisyondan yola çıkarak buranın bir zafer girişi olarak düşünüldüğü sanılmaktadır.

– Kuzey Kolu: Burada Son Yemek sahnesi yer almaktadır. Onun üstünde Çarmıha Gerilme vardır. Bu freskler oldukça zarar görmüştür (Resim 7).

Resim 7-Kuzey Kolu

Son Yemek sahnesinde uzun dikdörtgen masanın etrafında masanın arkasında havarilerin çoğu sıralanmış, olup Hz. İsa sol baştadır. Arkasında gri renkli küçük bir şeytan vardır.

– Güney Kolu: Güney kolunda yer alan freskler daha iyi durumdadır. Burada Hz. Meryem’in ölümü (Koimesis), Roma İmparatoru Konstantin ve annesi Helene’ye ait sahneler yer almaktadır.  Güney kolda kemerin yüzeyinde batıda Athenogenes, doğuda Nikolaos, ortada Mikail ve Cebrail yer almaktadır. Mikail ve Cebrail boydan değil yarım resmedilmiştir (Kültür ve Turizm bakanlığı, 2017).

Resim 8- Güney Kolu

Hz. Meryem’in Ölümü (Koimesis) sahnesinde yatak boştur Etrafında havariler vardır. Yatağın sağ tarafında Hz. İsa annesinin ruhunu elinde tutmaktadır. Arkasında da kanatlarını açmış büyük bir melek yer almaktadır. Melek Mikail olabilir (Resim 8) (Konyalı, 1975).

Roma İmparatoru Konstantin ve Helene’nin sahnesi Hz. Meryem’in Ölümünün üstünde yer almaktadır. Ortada bir haç ve iki tarafında da Konstantin (sağda) ve Helene (solda) yer almaktadır.  Helene geniş yakalı bir pelerin giymiştir. Sol eliyle haçı göstermekte, sağ elinde de küre tutmaktadır. Simetrisinde, Konstantin başında tacıyla durmaktadır.

– Doğu Kolu: Burada kuzeyde Meryem’e Müjde ve güneyde Ziyaret sahneleri mevcuttur. Ancak freskler çok zarar görmüştür. Ziyaret sahnesinde (güney kısımda) haçın yanında beyaz elbise giymiş başında kapüşon olan bir hizmetçi görülmektedir.  Altında Ioannes Prodromos, loannes Khrysostomos yer alır (Resim 9).

Resim 9- Doğu Kolu

Apsis

Apisis’in kemerinde kuzeyde Aziz Etienne ve güneyde ona bağlı olduğu inanılan eski kanunlar bilgini (doktor) Gamaliel bulunmaktadır. Aziz Etienne burada diacre (papaz yardımcı) görevinde olduğu ve ayin yerinin yanı başında sağ elinde buhurdan, sol elinde buhur çubuğu görülmektedir (Resim -9). Kemerin iç tarafında tam ortasında kırmızı zemin üzerine bir haç, kuzey yanında Süleymen Peygamber ve Elie, güney tarafında Davut Peygamer ve Enoch’un büst resimleri vardır (Konyalı, 1975).

Apsis kubbesinde İsa’nın Göğe Yükselişi; alttaki şeritte ortada tahtta Meryem ve Çocuk İsa, yanlarda Flavariler-Simeon, Thomas, Yahya, Lukas, Paulus, Petrus, Matta, Markus, Bartolomeus, Yakub, Philippus bulunmaktadır (Resim 10).

Resim 10-Apsis

KAYNAKÇA

  • Cooper, E. & Decke, M.J-. (2012). Life and Society in Byzantine Cappadocia, UKPalgrave Macmillan.
  • Konyalı, İ. H. (1975). Âbideleri ve Kitabeleri ile Niğde Aksaray Tarihi (ve Ortaköy Tarihi) 3. Cilt. İstanbul: Fatih Yayınevi Matbaası.
  • Küçük, M.A. (2016). İkonografiden İnanca “İsa Mesih’in Dirilişi/Paskalya” Süreci. Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Özel Sayı (Aralık), 230-274.
  • Kültür ve Turizm Bakanlığı (2017).  Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü. 12.06.2017 tarihinde http://www.kulturvarliklari.gov.tr/TR,44057/aksaray-muze-mudurlugu.html sayfasından erişilmiştir.
  • Pekak, M.S (1993). Güzelyurt’ta (Gelveri) Bulunan Bizans/Post-Bizans Dönemi Kiliseleri 1. Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Dergisi, 10(2), 123-160.
  • Pekin, F. (2014). Kapadokya, Kayalardaki Şiirsellik. İstanbul: İletişim yayınları
  • Sunay, S. (2008). Aksaray Güzelyurt Manastır ve Kilise Binaları. Doktora Tezi, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara.

Madde Yazım Bilgileri
Yazar: Ayşe Nevin SERT, Serap SERİN KARACERAksaray, Güzelyurt, kiliseler, Yılanlı kilisesi

Anahtar Kelimeler: Aksaray, Güzelyurt, kiliseler, Yılanlı kilisesi