AKSARAY GÜZELYURT KİLİSE CAMİİ HAKKINDA BİR DEĞERLENDİRME

GİRİŞ

Günümüzde Güzelyurt olarak bilinen ilçenin ilk adı Karballa’dır. Daha sonraki bir dönemde ise Gelveri olarak adlandırılmıştır. Güzelyurt, birincil derece volkanik yükseltiler bölgesindedir. Dayanıksız ve yumuşak volkanik tüflerden oluşan bir arazi üzerinde yer almaktadır. Bu yüzden, birçok yapı topluluğuna, özellikle de Hıristiyanlık dönemlerinde, kaya oyma mekânlar; mabetler, mezarlar ve yeraltı şehirlerine sahiptir.

Güzelyurt ve çevresine ilişkin ilk bilgileri Ortodoks Kilisesi’nin kurucularından Nazianzoslu Gregorios’un mektupları vermektedir. Güzelyurt, araştırmacı ve seyyahlar tarafından Gelvedery (Ainsworth,1842), Karbala (Ramsay, 1980), Gelvere gibi isimlerle anılmıştır (Konyalı, 1974; 1943).  Güzelyurt, Kapadokya’da manastır hayatının başladığı 350 yılından itibaren Hıristiyan yerleşim merkezi olmuştur. Bölgede ve güneydeki Manastır Vadisi’nde bulunan dini yapılar varlıklarını 13. yüzyıla kadar sürmüştür (Çelebioğlu, 2001:5)

     1258 tarihli bir belgeye göre Sultan II. Keykavus’un mülkü olan Gelveri 1470 yılında Fatih Sultan Mehmet tarafından Osmanlı İmparatorluğu sınırları içine alınmıştır (Çelebioğlu, 2001:5).  19. yüzyıl başlarına kadar Rum nüfusu etkinliğini devam ettirmiş, 1924 yılında geçekleşen mübadeleyle birlikte Türk nüfus artmış ve bölgede etkinliğini arttırarak sürdürmüştür.

1. Büyük Kilise Camii

1.1. Yapının Yeri ve Adı

Aksaray, Güzelyurt ilçesi Aşağı Mahallede 2–5 Pafta, 793 no’lu parselde yer almaktadır.  Bizans Dönemi’nde kilise olarak inşa edilen yapının adı Aziz Gregorius Theologos (Nazianzinos) Kilisesidir. Nüfus mübadelesiyle birlikte yapı Büyük Kilise Camii adını almıştır.

1.2. Yapının Tarihçesi, Geçirdiği Değişiklikler ve Onarımlar

Yapının kesin olarak yapım tarihini ve sürecini anlatan bir belge elimizde mevcut değildir. Şu an itibariyle mevcut olmayan fakat kaynaklarda varlığından bahsedilen bir kitabe 4. yüzyılda bu yapıyla ilgili bir tamir ya da yeniden inşa sürecinin yaşandığını ortaya koymaktadır.

Kilise; 1835 yılında mimar Gregoire Madentzis tarafından yapılan restorasyon sırasında kaybolan eski kitabesine göre, 385 yılında İmparator Theodosius tarafından inşa edilmiştir. Kilisenin üç kapısından birinin üstünde bulunan kitabede şunlar yazılıydı.  “Bu kilise, Bizans İmparatoru Theodosius tarafından inşa edilmiştir. İmparator, Gregorios Nazianzos eliyle de bu haçın bir parçasını kiliseye hediye etmiştir” (Petropoulos, 1970, s.21).

Hagios Gregorios Kilisesi yapıldığı 379-395 yıllarından sonra önemli değişikler geçirmiştir. Bugün kilisenin ilk halinden kalanların sadece apsis kısmındaki kalıntılar olduğu düşünülmektedir (Thierry, 1963: 24).

Yapının tarihçesini Sacit Pekak kronolojik olarak şu şekilde değerlendirmektedir (Pekak,1994:191).

  1. Theodosius’un tahta çıkış yılı olan 379’dan önceki, planı bilinmeyen yapı.
  2. Theodosios’un tahtta bulunduğu 379-395 yıllar arasında, Gregorios Nazianzos’un da yaşam dönemlerine (329/30-390) uygun olacak biçimde ve Pandelimonidis’in verdiği kitabe bilgisiyle 385yılında temelden inşa edilen ya da onartılan, planı bilinmeyen yapı.
  3. Plan özelliklerinden dolayı Orta Bizans döneminde (842-1204) veya sonrasında inşa edilen kapalı Yunan haçı planlı yapı
  4. Onarım ve değişikliklerin gerçekleştirildiği 1835-1896 arası
  5. 1925 yılındaki mübadeleden sonra kilisenin camiye çevrilmesi.

1.3. Plan ve Mimari Özellikler

Kesme taştan inşa edilmiş yapı, yan yana iki yapıdan oluşmaktadır: Kiliseye 1835 yılında yapılan müdahaleler sonucunda naosa ait örtü sisteminde bazı değişiklikler yapılmış, böylece eser üç nefli bazilikal bir karakter kazanmıştır (Sunay, 2008: 33). Onun kuzeybatısına bitişik inşa edilen parekklesion ise tek neflidir (Çizim 1). Bir avlu duvarı ile çevrelenen yapı farklı zemin kotlarından oluştuğu için yükseklikleri farklılık göstermektedir. Kilise olarak kullanıldığı dönemde batı çevre duvarında bulunan eski çan kulesinin yerine inşa edilen tek şerefeli tuğla minare yer almaktadır.

Çizim No 1: Aziz Gregorius Theologos (Nazianzinos) Kilisesi (Büyük Kilise Camii)

Avlunun güneybatısında 40 basamakla inilen bir ayazma ve kuzey duvarına bitişik çeşitli yapılar yer almaktadır. Bunlardan biri batı da imam lojmanı olarak kullanılan iki katlı bir yapıdır.

a) Dış Tasvir

Yapının batı cephesi, ana giriş kapısının olmasından dolayı en gösterişli cephe olarak dikkat çekmektedir. Giriş cephesi dört sütun üzerine oturan üç sivri kemerle düzenlenmiş ortada büyük bir giriş açıklığı ve yanlarda pencere yer almaktadır.  Giriş kapısının üzerinde yer alan kare pencere açıklığı plastik süsleme bakımından dikkat çekmektedir.

Doğu cephe kaya bir temele oturmaktadır. Ana apsisin ortasındaki yuvarlak kemerli üç pencerenin iki yanında pencerelerle eş büyüklük ve biçimde birer niş yer alır. Kilisenin tarih boyunca geçirdiği üç evrensinin izleri sadece bu cepheden gözlenebilmektedir (Çelebioğlu, 2001:74).

Şekil 1: Doğu Cephesi Analiz (Çelebioğlu, 2001:74).

Güney cephe, ortaapsis hizasında üçlü yuvarlak kemerli pencereler vardır. Alt hizasında, kemerin orta aksında ise dikdörtgen bir pencere açılmıştır. Bu pencerenin boyutundan anlaşılacağı üzerine sonradan açılmış olabileceği düşünülmektedir.  Duvar payelerine oturan kademeli sivri kemerlerle dikey olarak beşe bölünmüştür ve kemerler içteki mekânsal bölünme dış cepheden de anlaşılmaktadır.

Kuzey cephesi, şapel eklendikten sonra, güney cephesine benzer olan görünümünü kaybetmiştir. Şapelin üst kat seviyesinde iki dikdörtgen penceresi vardır. Zemin katında ise, avluya açılan kilisenin diğer kapıların da olduğu gibi ahşap doğrama üzerine çinko kaplanmış bir çıkışı yer almaktadır.  Orta apsis hizasında ise sadece üç tepe penceresinin bir kısmı görülebilmektedir.

Kilisenin en önemli elemanlardan birisi taş kiremitlerdir. Kapadokya bölgesinde bu tip taş kiremitlere rastlanılmasına rağmen form bakımından diğerlerinde farklılık arz etmektedir.

b) İç Tasvir

Kuzey-güney doğrultusunda uzanan narteks, yaklaşık3.7*11.7 boyutlarında dikdörtgen planlıdır.  Daha önce açık bir alan iken, 1896 restorasyonu sırasında kapalı bir mekân haline getirilmiştir. Mekânın örtü sistemi üç adet haçvari tonozdan oluşmaktadır. Naosa geçiş, narteksin giriş kapısının hemen karşısındadır. Mekanın döşemesi dikdörtgen ve kare formlu doğal taş kaplamadır.

Naos doğu batı doğrultusunda uzanan dikdörtgen forma sahiptir. Nartekse ahşap doğrama üzerine tek yüzü çinko kaplı üç adet kapı ile, şapele ise özensiz açılan bir giriş açıklığı ile ulaşılır.

Yapıda camiye çevrilmeden önce yer alan ikonostasisler günümüzde mihrap yönüne yerleştirilmiştir.  Kubbeyi taşıyan kolonlardan birinin üzerinde yer alan ambon ve İkonostasis Rus Çarı I. Nikola tarafından hediye edilmiştir. Ambona 13 basamaklı bir merdivenle ulaşılmaktadır. Ancak kadınlar mahfiline çıkan merdiven yüzünden sekiz ve onuncu basamakları arası kapatılmıştır. Ambon ve ikonotasislerin orijinal boyalarıyla günümüze ulaşmıştır.

Mekânın döşemesi dikdörtgen ve kare formlu doğal taş kaplamadır. Kilisenin iç mekânında yer alan kireç badana ile kapatılmıştır. Kadınlar mahfiline 26 basamaktan oluşan merdivenle çıkılmaktadır. Tamamen ahşap konstrüksiyondan oluşan mahfil kilise camiye çevrildikten sonra eklenmiştir.

Parekklesion, kilisenin kuzey duvarına bitişiktir. Doğu batı yönünde dikdörtgen formludur.

c) Malzeme ve Teknik

Kilise ve ek yapı düzgün kesilmiş, gri renkli taşla inşa edilmiştir. Örtü sisteminde özel bir kiremit türü kullanılmıştır.

Ahşap malzeme, minber, mihrap, pencere açıklıkları ve mahfil de kullanılmıştır. Yapının bazı pencerelerinde de süsleme olarak mermer malzeme kullanılmıştır.

Yapıda üç tip süsleme görülmektedir: İçte, beyaz sıvanın altında, sıvaların dökülen yerlerinden görülen freskolar, ahşap bezemeler ve yoğun mimari plastik süslemelerdir. Yapının dış cephesinin sadelik arz etmesin karşın caminin iç kısmı süsleme bakımın oldukça hareketlidir.

Yapının batı cephesinde sonradan örülmüş duvarın içinde kalan çeşitli hayvan figürleriyle bezemeli sütun başlıkları yer almaktadır.  Yine Batı cephede narteks üst katına açılan pencerenin üstünde iki aslan figürü bulunmaktadır. Güney avlunun batı köşesindeki kitabenin yanında güvercin motifi yer almaktadır. Yapının sütun başlıkların aslan ve boğanın karşılıklı olarak verildiği kabartmalar göze çarpmaktadır. Pencere ve kapı alınlıklarında rozetler vardır. Kilisenin içinde, özellikle kasnakta, sıvaların dökülen yerlerinde figürlü freskolardan izler vardır.

KAYNAKÇA

  • ÇELEBİOĞLU, Banu (2001) “Aksaray Güzelyurt’ta Büyük Kilise Camii (HagiosGregoriosTheologos Kilisesi)”  Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Fen Bilimleri Enstitüsü Yıldız Teknik Üniversitesi,  İstanbul.
  • HİLD, F.–RESTLE, M.,(1981), “Tabula Imperii Byzantini, Band 2, Kappadokien(Kappadokia, Charsianon, SebasteiaundLykandos)”, Wien.
  • PEKAK, Sacit(1993)  “Güzelyurt’ta (Gelveri) Bulunan Bizans/Post-Bizans Dönemi Kiliseleri 1”, Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi, C.10, S.2, Ankara, s. 123-160.
  • PEKAK, Sacit (1994)  “Güzelyurt’ta (Gelveri) Bulunan Bizans/Post-Bizans Donemi Kiliseleri 2”,  Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi, C.11, S. 1-2, Ankara, s. 177-216.
  • RAMSAY, W. M. (1897), “Impressions of Turkey During Twelve Years Wanderings”,London.
  • KONYALI, İ. H.,(1974),”Abideleri ve Kitabeleri ile Niğde Aksaray Tarihi”, C.1, 2,İstanbul C.3, İstanbul.
  • SUNAY, Serkan (2008) “Aksaray Güzelyurt Manastır Ve Kilise Binaları” Yayınlanmamış Doktora Tezi, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara.

Madde Yazım Bilgileri
Yazar: Ahmet GÜMÜŞTOP, Fatma YAŞAR

Anahtar Kelimeler: Kilise Camii, Güzelyurt, Aksaray, mimari, tezyinat.