Ayazma
Güzelyurt İlçesi Aziz Gregorius Kilisesinde Bulunan Kutsal Su
Su, insanlığın gündelik yaşam pratiklerinin sayılı vazgeçilmez kaynaklarından birisidir. Suyun eksikliği ya da fazlalığı ekonomik, sosyo-kültürel birçok etkiye neden olmaktadır. Bu hayati önemi nedeniyle suya dair her toplulukta arkaik dönemlere uzanan inançlar ve ritüelistik uygulamalar bulunmaktadır. Çünkü su, hayatın devamlılığının ve büyümenin kaynağıdır. Ne tür bir kültürel örüntü söz konusu olursa olsun su, kozmogonide, mitlerde, ritüellerde, ikonografide her zaman aynı işlevi görerek; her biçimin öncülü, her yaratının desteği olmuştur. Bunu örneklendirmek gerekirse suya batma, ilk biçime geri dönüşü, yeniden yaradılışı, doğumu simgeler; çünkü suya batma, biçimlerin biçimlerini kaybedişidir ve varoluş öncesindeki ayrışmamış olanla yeniden bütünleşmektir; sudan çıkış ise biçimin ilk kez dışa vurulduğu yaradılış eyleminin tekrarıdır.
Suyun hayati önemine bağlı olarak inanç sistemlerinde yer alan inanış ve uygulamalara bazı yerlerde olduğu gibi Aksaray ili yerelinde de “ayazma” olarak rastlanılmaktadır. Rumca kutsal sayılan su veya pınar anlamına gelen “aya`zma”, Anadolu’nun bazı yerlerinde, etrafında inanç pratiği oluşturulan sular için kullanılmaktadır. Ancak Aksaray’da yaşayan yerel topluluk tarafından kutsal olduğuna inanılan sulardan ise sadece Aksaray il merkezine 38 km uzaklıkta bulunan Güzelyurt ilçesindeki Kilise Camii’nin (Aziz Gregorius Kilisesi) bahçesinde 35 basamak merdivenle inilen yer altı suyuna “ayazma” adı verilmiştir. Aksaray’da bu kutsal suya ayazma adı verilmesinin nedeni ise suyun üzerinde bulunan yapıyla ilgilidir. İmparator Theodosius tarafından, Nenezili din bilgini Aziz Gregorius Theologos adına 385 yılında kapalı haç planında inşa edilen bu yapı, Kapadokya’daki en erken Hıristiyanlık dönemi eserlerinden birisi olup, Ortodoks dünyası için büyük önem taşımaktadır. Bu anlamda burada yer alan kutsal suyun adlandırmasında tarihinden izler bulunmaktadır. Ayazma suyu bahsedilen kilisenin güneybatısında kalan yapıyla kaplanmıştır. Serkan Sunay’ın yapıyla ilgili araştırmasından edinilen bilgilere göre yapının kitabesi bulunamadığı için inşa edildiği tarih kesin değildir. Bununla birlikte, muhtemelen kilisenin ilk inşa edildiği tarihten itibaren kutsal su kaynağı olarak kullanıldığı düşünülmektedir. Mimari özelliklerine bakıldığında ise 19. yüzyılda gerçekleşen yenileme işlemleri sırasında büyük bir kısmının yenilendiği düşünülmektedir. Yine aynı kaynaktan edinilen bilgilere göre yapı kütle itibariyle dikdörtgen biçiminde prizmatik gövdeli olup düz damla örtülmüştür. Planı bakımından toprak seviyesi üzerinde doğu-batı aksından biraz güneye kaydırılarak inşa edilen ana hatlarıyla kare biçimindeki kübik gövdeli kısım ile batı tarafa yeraltına doğru alçalarak devam eden 34 adet basamağın sonuna yerleştirilen daire biçiminde planlı ve kubbeyle örtülmüş bir mekândan ibarettir. Malzemesinde tamamen kesme taşların kullanıldığı, su kaynağı çevresinin ise doğal kayalardan meydana geldiği görülmektedir. Cepheler, masif görünümlü duvar yüzeylerini yansıtmakla beraber, iri blok taşların yan yana dizilmesiyle oluşturulmuş ön yüzü düz ve az çıkıntılı bir saçak ile sınırlandırılmıştır. Batı cephe ortasına yerleştirilmiş kapı açıklığı haricinde herhangi bir açıklık yoktur. Kapı açıklığı dikdörtgen biçimindeyken, söveler ise duvar örgüsünden ibarettir. Söveleri yatay olarak yerleştirilmiş birer iri blok taş üzerine dik konumla oturtulan bir başka blok taşla oluşturulmuş, lento ise daha büyük boyutlu yekpare bir blokla hazırlanmıştır. Batı cephedeki duvar örgüsündeki taş sıralarının mevcut durumundan cephenin onarıldığı fark edilmektedir. Malzeme bakımından tamamen düzgün kesme taşlar kullanılan yapıda kapı açıklığına sade görünümlü tek bir ahşap kanat yerleştirilmiştir. Kapıdan geçildiğinde batı tarafa doğru alçalan basamaklar bulunmaktadır. Bu kısım eğimli bir dehliz halinde su kaynağına ulaşan beşik tonozla örtülmüş bir koridordur. Basamakların sonunda ise daire biçiminde planlı ve kubbeyle örtülmüş bir mekân yapılmıştır. Mekânın kuzey ve güney taraflarında dikdörtgen biçiminde sade birer dolap nişi vardır. Kuzey dolabın yanına sivri kemerli bir niş daha yerleştirilmiştir. Mekânın batı tarafında ise kaynak gözüne giden dikdörtgen biçiminde bir açıklık bulunmaktadır (Bkz. Fotoğraf 1, Fotoğraf 2, Fotoğraf 3, Fotoğraf 4).
Aksaray’da ayazma suyu etrafında gelişen efsane ise Serkan Sunay’ın “ayazma”nın yapısını aktardığı çalışmasında vermiş olduğu Petropoulos-Andreadis’den aktardığı dipnot bilgiye göre şu şekildedir: Bu inanışı, Petropoulos-Andreadis, Güzelyurt’ta yaşamış ve 1951 yılında 97 yaşında vefat etmiş Maringo Takirdacoğlu’ndan edinerek aktarmıştır. İnanışa göre Hagios Gregorios Theolologos öldüğünde naaşı bir deveye yüklenmiştir. Naaşın yüklenmesi için devenin çöktüğü yerde kutsal bir su kaynağı meydana gelmiştir. O su bugün “ayazma” olarak adlandırılmaktadır. Ayazma etrafında gelişen inanış sadece bu efsane değildir. Yöre sakinlerinden edinilen bilgilere göre ayazma suyu terme, deri döküntüsü gibi çeşitli cilt hastalıklarına iyi geldiği için kimi insanlar tarafından sağaltımda kullanılmaktadır. Bu anlamda ayazma suyu halk hekimliği çevresinde de bir inanç pratiği meydana getirmiştir. Burada yine suyun arkaik dönemlere uzanan kutsiyetinin yansıması görülmektedir. Çünkü Mircea Eliade’nin bahsettiği üzere: suyla temas etmek her zaman yenilenmeyi temsil eder; çünkü eriyip giden daha sonra “yeniden doğacaktır”; çünkü suya batış, yaşamın ve yaratıcılığın potansiyelini çoğaltır ve geliştirir.
Notlar
Madde içerisinde yer alan fotoğraflar, 3 Mart 2021 tarihli olup yazar tarafından çekilmiştir.
KAYNAKÇA
- Avşar, M. D. (2019). Aksaray İli ve Çevresindeki Halk İnanışları ve Uygulamaları. (Yayımlanmamış yüksek lisans tezi). Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kayseri. s. 58.
- Eliade, M. (2003). Dinler Tarihine Giriş. (Çev. Lale Arslan). İstanbul: Kabalcı Yayınevi. s. 196-197.
- Sunay. S. (2008). Aksaray Güzelyurt Manastır ve Kilise Binaları. (Yayımlanmamış doktora tezi). Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara. s. 50-51.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: Arş. Gör. Ergin ALTUNSABAK
Anahtar Kelimeler: Aksaray, Ayazma, Güzelyurt, Kutsal Su.