Orhan Ağaçlı Turistik Tesisleri
Bina ve Mekân İsimleri

1950’li yıllar ve sonrasında mimarlar ve mimarlık farklı bir arayış içerisine girmiştir. Avrupa’da gelişme gösteren ekonomik ve siyasi faaliyetler mimarlığı da etkisi altına almış ve mimarlar bu değişimlerden etkilenmiştir. Turistik tesisler ise tüm bu değişimin bir parçası olmuş ve Türkiye’ye gelen turistleri memnun etme isteği ile daha konforlu tesislerin inşa edilmesi gerekliliği doğmuştur. Bu amaçla inşa edilen tesislerin mimari üslubu, hizmet ve işlev kalitesinden daha önemli bir unsur hâline gelmiştir. Tesislerdeki mimari üslubun öneminin artması, onları tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de modern mimari mirasının önemli tanıkları hâline getirmiştir.

Bu tesisler içerisinde bulunduğu konum itibarıyla toplumsal bellekte yer eden ve tarihi bir niteliği olan örnek girişim ise; Orhan Ağaçlı Turistik Tesisleridir. Tesis, Orhan Ağaçlı tarafından 1964 yılında, Ankara-Adana karayolu üzerinde önemli bir kavşak noktası olan Aksaray İlinde kurulmuştur. Tüccar olan babasının yanında ticari kabiliyet kazanmış olan Ağaçlı, tüm Avrupa’yı dolaştıktan sonra bu tesisi yapma kararı almıştır.

Ağaçlı Turistik Tesisleri, günümüzde hâlâ aktif olarak hizmet vermektedir. Tesisin ilk mimarı 1957 yılından beri katıldığı mimari proje yarışmalarında, aralarında 5 adet birincilik bulunan birçok ödül ve mansiyona sahip Nihat Güner’dir. Mimar Güner, döneminin önemli tatil köyü, otel ve yol üstü turistik tesis projelerine imza atmıştır.

Tesisin, vaziyet planı bütüncül olarak tasarlanmış ve 1967-1978 yıllarında aşama aşama yapılmıştır. Planda görülen işlevler ise birbirlerinden bağımsız olarak da çalışmaktadır. Tesisin inşasına ilk olarak 1964 yılında benzinlik projesi ile başlanmıştır. Daha sonra 1967’de 30 yataklı motel, 1968’de müşteri ve motelde kalacakların ihtiyaçları için lokanta,1972’de mokamp sahası, hediyelik eşya dükkânı ve son olarak da 1973’te 40 yataklı BEM Motel inşa edilmiştir. Ağaçlı ilk olarak bu tesisi şoförler için kurmuş olsa da şehir dışından gelen yerli ve yabancı turistlerin ilgisini fark edince tesisi büyütme kararı almıştır (Bkz. Fotoğraf 1).

1978 yılında ise mevcut tesislerin bir doyum noktasına eriştiğini gören Orhan Ağaçlı, 200 yataklı Melendiz Oteli kurmuştur.

1960’lı yıllarda başlayan tasarım süreci 1998’li yıllara kadar devam etmiştir. Bir taraftan yerleşke içerisine yeni kütleler yapılırken diğer taraftan var olan tesis yapıları ihtiyaç doğrultusunda yenilenmiştir. Özgün tasarımında bulunan şoför moteli ve mokamp tesisleri günümüzde mevcut değildir. Lokanta, Bem Otel ise revize edilerek yenilenmiştir. Özgün tasarıma ek olarak yapılan yapılar ise, Melendiz Otel, İdari Bina, Lojman, Mescit ve son olarak kemerli ve işlenmiş cepheleri, iç mekândaki duvar ve tavan süslemeleriyle dikkat çeken Ağaçlı Mado’dur.

Yapılan revizelerin ve ek yapıların ortak bir dil kaygısı güdülerek gerçekleştirilmesi tesisteki bütünlüğü korumuştur. Gerek konumu gerekse verdiği hizmet kalitesi ve mimari tarzı ile yerli ve yabancı turistler için özellikle Kapadokya destinasyonunun mola noktası hâline gelen tesis, Türkiye için önemli bir yol üstü turistik tesisidir.

Orhan Ağaçlı Turistik Tesislerinin Genel Mimari Özellikleri

BEM Otel; tek katlı, düz çatılı çift sıra halinde düzenlenmiş bir yapıdır (Bkz. Fotoğraf 2). 21 odadan oluşmaktadır. Yalın ve sade bir kütledir. Bu yalınlık saçaklarla hareketlendirilmiştir. Eski görüntülerinde peri bacalarını andıran yorumlamaların yer aldığı otelde bugün o görüntü kaybolmuştur (Bkz. Fotoğraf 3). Renk olarak tercih edilen sarı ve ahşap malzeme birbiri ile bütünleşmiştir. Cephelerde küçük bir pencere görüntüsü veren ilk çağdaki insan figürlerini yansıtan kabartmalar dikkat çekmektedir. Ayrıca cephe elemanı olarak “çörten” gibi yöre mimarisine uygun mimari elemanlar kullanılmıştır.

Lokanta ise yerden yükseltilmiş yalın bir kütledir. Geniş açıklıklar kullanılarak yapının çevreyle bütünleşmesi sağlanmıştır (Bkz. Fotoğraf 4). Yalın ve sade olan yapıya çatıda ters U formdaki betonarme elemanlarla hareketlilik kazandırılmıştır. Beton ve camın harmanlanarak birlikte kullanıldığı ve net bir şekilde okunabildiği ayrıca cephe hareketliliğinin vurgulandığı uluslararası üslubun hâkim olduğu yapı, kapsamlı bir şekilde revize edilerek günümüze kadar gelmiştir (Bkz. Fotoğraf 5). Güner’in ifade ettiği gibi motel, otel ve tesis yapımında Orta Anadolu’nun düz damlı, sıcak ve soğuğa karşı küçük pencereli mimari geleneğinden yararlanılmıştır.

1978’li yıllarda inşa edilen 200 yataklı Otel Melendiz’de ise farklı mimari diller bir arada kullanılmıştır. 2010 yılında tekrar restore edilmiş ve giriş kapısı Selçuklu hanlarını andıran bir üslupla inşa edilmiştir. Sanki bir han kapısı gibi yükseltilerek vurgulanmıştır. Yola bakan giriş kütlesi içerisinde lobi, dinlenme alanları yer alırken otel odaları kütlenin arkasına doğru uzanmaktadır. Lobide Osmanlı sanatı etkisini, odaların bulunduğu kütlede ise yapıldığı dönemin modern mimarlığının yalın hareket ve biçimlenişini görmek mümkündür. Ayrıca otel odalarının balkon duvarları dışarı doğru patlayarak cephede geometrik bir ritim oluşturmuştur.

Mescit yapısı ise gerek mimarisi gerekse seyahat edenlerin ibadet ihtiyaçlarını karşılaması açısından önem arz etmektedir. 1998 yılında Aydın Erkan tarafından tasarlanan yapı (Bkz. Fotoğraf 6), Türkiye’nin modern cami mimarlığı örnekleri arasında sayılabilir (Bkz. Fotoğraf 7). Yapıda asimetrik planlama yaklaşımı görülür. Mescit ile simgesel minare bir uyum içerisindedir. Kare planlı ve geniş saçakları tekne tavanlıdır. Kırma çatısı ahşap payandalarla taşınır. Minaresinde kâgir ve ahşap malzeme bir arada kullanılmıştır. Bu durum, onu geleneksel mahalle mescitlerinin 20.yy örnekleri arasına almıştır.

Tesisin arka bahçesindeki havuz (Bkz. Fotoğraf 8) ve bölümlerinde de yine modern bir dil kullanılmıştır. Açık yüzme havuzunun etrafı servis birimleriyle çevrildiği için dışarıdan bakıldığında küt ve kapalı bir kütle görünür. Çatıda ise ters tekne biçiminde olan betonarme elemanlar, yapıyı hareketlendirmiştir (Bkz. Fotoğraf 9).

Orhan Ağaçlı Turistik Tesislerinin Peyzaj Özellikleri

1970’li yıllarda yerleşkenin içerisinde vaziyet planına bağlı kalarak havuz ve amfi gibi peyzaj düzenlemeleri mimariyle bir bütün olarak yapılmıştır. Kampçılar için tasarlanmış olan alan ise kuzeydoğu yönünde yer almaktadır.

Oldukça işlevsel ve yaya sirkülasyonu açısından tüm tesisi vistalarla gezme olanağı sağlayan bahçe düzenlemesi, ilk olarak peyzaj mimarı Güngör Uzun tarafından yapılmıştır (Bkz. Fotoğraf 10). Özellikle bitki örtüsü zenginliği ve düzenli yapılan bahçe bakımı nedeniyle tesis içerisinde yer alan yaşlı ağaçlar, bahçede koruluk etkisi bırakmaktadır (Bkz. Fotoğraf 11).. Aksaray kenti içerisinde sıklıkla rastlanmayan nadir ağaçlardan; erguvan (Cercissiliquastrum), huş (Betula sp.), sedir (Cedruslibani), ova akçaağacı (Acer campestre), güvey kandili (Koelreuteriasp.) gibi türler bahçede yer almaktadır. Bunun dışında yine ağaç gruplarından; çam (Pinusnigra), dişbudak (Fraxinus sp.), kavak (Populus sp.), yalancı akasya (Robinia sp.), çınar (Platanusorientalis), servi (Cupressus sp.), Alıç (Crataegusmonogyna), sarkıcı dut (Morusnigra ‘Pendula’), söğüt (Salix sp.) bahçede yer almaktadır. Çalı gruplarından ise; süs kızılcığı (Cornusalba), taflan (Euonymusjaponica), kadıntuzluğu (Berberisthunbergia ‘Atropurpurea’), altınçanak (Forsythia x intermedia),japon gülü (Hibiscussyriacus), ardıç (Juniperus sp.), filbahri (Philadelphuscoronarius), ateş dikeni (Pyracanthacoccinea), mürver (Sambuscusnigra), keçisakalı (Spiraea x vanhouttei), inci çalısı (Symphoricarpusalbus), leylak (Syringavulgaris), ılgın (Tamarixtetrandra), mazı (Thuja sp.), avize çiçeği (Yuccaflamentosa) bulunmaktadır. Mimarinin yatay yönde çözülmesi ve bahçeyi kuşatması nedeniyle mikroklimatik etki sağlanmış ve bitki türü çeşitliliği artmıştır.

Tesis bahçesine bazı dönemlerde eklemeler ve düzenlemeler yapılmıştır. Otel giriş alanına yenileme sırasında fıskiyeli ve iki kademeli süs havuzu yapılmıştır (Bkz. Fotoğraf 12). İlk peyzaj düzenlemesi esnasında yapılan taş amfi hâlâ muhafaza edilmektedir. Günümüzde özellikle havuz alanı önemli gün ve etkinliklere ev sahipliği yapmaktadır. Buraya bağlantı yolu ise 2009 yılında yeniden düzenlenerek aks biçimi vurgulanmış ve hoş kokulu bitkilere yer verilmiştir. Bahçede aynı zamanda çeşitli meyve ağaçları da yer almaktadır. Genel olarak tesisin yeşil alanlarında her mevsim farklı çiçek düzenlemeleri yapılarak peyzajda hareketlilik sağlanmaktadır. İklim faktörleri, çevre koşulları dikkate alındığında bitki topluluğu, çevre estetiği, sosyal alanları ile bütünlük oluşturan peyzaj tasarımı tesisle adeta özdeşleşmiştir.

Yol üstü turistik tesisleri 1980’li yıllardan sonra turizm sektöründeki hizmet faaliyetlerinin değişmesi sebebiyle önemini yitirmiş hatta birçoğu zamanla kaybolmuştur. Orhan Ağaçlı Tesisi ise 1960’lı yıllarda var olup bugüne kadar niteliğini koruyarak hizmet veren yol üstü turistik tesislerinin ender örnekleri arasında olması nedeniyle çok önemlidir. Tesisin tasarımı ilk yıllardaki hâliyle kalmamış, zamanın ve ihtiyaçların getirmiş olduğu koşullar sebebiyle yenilenerek günümüze kadar gelmiştir. Farklı mimarlık üsluplarını görebileceğimiz ve bu mimariyle bütünleşen doğal peyzaj niteliğine sahip tesis, Türkiye modern mimarisinin önemli tanıklarındandır.

KAYNAKÇA

  • Sözen, M. (1984). Cumhuriyet Dönemi Türk Mimarlığı. İstanbul: Türkiye İş Bankası Yayınları, İstanbul.
  • Naycı, N. (2017). “Türkiye Turizm Tarihinde Bir Kavşak Noktası: Aksaray Ağaçlı Turistik Tesisleri” Mimarlık Dergisi, (406): 61-66.
  • Güner, N. (1974). “Orhan Ağaçlı Turistik Tesisleri”. Arkitekt, (356): 157-159.
  • Eyüpgiller, K. K. (2006). “Türkiye’de 20.Yüzyıl Cami Mimarisi” Mimarlık Dergisi, (331): 20-27.
  • Orhan Ağaçlı, 12.04.2020 tarihli sözlü röportaj.

Madde Yazım Bilgileri
Yazar:
Dr. Öğr. Üyesi Havva Ülgen BEKİŞOĞLU
            Öğr. Gör. Çiğdem GÜREL AĞIR

Anahtar Kelimeler: Yol üstü Turistik Tesis, Modern Mimari, Orhan Ağaçlı, Aksaray.

Fotoğraflar:
Erol ŞAŞMAZ fotoğraf arşivi
Çiğdem GÜREL AĞIR fotoğraf arşivi
Nida NAYCI fotoğraf arşivi
Ağaçlı tesisi eski fotoları, Ağaçlı Turistik Tesisleri Broşürü ve kurum web sitesinden elde edilmiştir.