Kitâbu’n-Nûriyye ve Kevkebü’d-Dürriyye
CEMÂL HALVETÎ

Cemâl Halvetî’nin esas itibarıyla Nur Sûresi’nin 24/35. ayetinin tefsirini yaptığı ve bazı diğer hususlarda önemli bulduğu birkaç konu hakkında değerlendirmelerde bulunduğu eseri. Kitâbu’n-Nûriyye ve Kevkebü’d-Dürriyye bir tefsir risalesidir. Müellif yedi varaklık bu risalede Nur Suresi 35. âyetin bir bakıma işârî tefsirini yapmıştır. Mezkûr ayet: “Allah, göklerin ve yerin nûrudur. O’nun nurunun temsili, içinde kandil bulunan bir kandillik gibidir. O kandil kristal (cam) bir fânûs içindedir. O fânûs, inci gibi parıldayan bir yıldız gibidir ki doğuya da batıdaya da nispet edilemeyen mübarek bir ağaçtan yani bir zeytinden tutuşturulur. Onun yağı, öyle arı duru öyle parlak ki, neredeyse yakılmadığı halde de ışık verir. Bu nur üstüne nurdur. Allah dilediği kimseyi nuruna eriştirir. Allah insanlara işte böyle temsiller getirir. Allah her şeyi bilir.”

Müellif esere besmele ile başlar. Daha sonra Allah’a hamd, rasulüne salavat ve hülefâi râşidîne selam ile devam eder. (Cemâl Halvetî, 686: 2b) Eseri yazma sebebini ise “Ey muhib! Bu âyetin esrarını ve hakâikini bilmek istersen Cemâl Halvetî diye mulakkab bu fakirin dilinden dinle.” diyerek hem burada kendi adını anar hem de âyeti dört vecih üzere te’vil ederek tasavvufî yorumlar yapar. (Cemâl Halvetî, 686: 3a) Ayetin dört vecih üzere tefsirini yaptıktan sonra kudsî hadis olarak aldığı “Ey Ahmed! İmanı tatmak istiyorsan nefsini aç bırak ve dilini tut. Eğer böyle yaparsan kurtulursun, yapmazsan helak olursun.” hadisinin te’vilini yapmıştır. Burada “cû’ (açlık)” kelimesinin harflerinin, tasavvufî açıdan delalet ettiği manaları izah eder. Ardından Allah ile ünsiyet konusu üzerinde durur.

Ayrıca müellif, risalede sıklıkla “Eyyühe’l-Muhibbe: Ey Muhib!” diye hitab edip “V’ağlem: Bil ki” şeklinde hatırlatma yaparak “İnsan elif, nun ve sin gibi üç harften müteşekkildir.” demekte ve bu harflerin neye işaret ettiğini izah etmektedir. (Cemâl Halvetî, 686: 8b)

Müellif risaleyi “Ey muhib! Bil ki bu fakirin kalbinden diline Allah’ın fazlından Rabbanî hikmetlerin feyzleri akmaktadır. Fazl Allah’ın elindedir ve onu dilediğine verir.” sözleriyle tamamlamıştır. (Cemâl Halvetî, 686:  9a)

Nur Sûresi’nin ve özellikle mezkûr ayetin tasavvufî gelenekte önemli bir yeri vardır ve bu ayet sufilerin işârî yönden üzerinde durup tefsirini yaptığı ayetlerden biridir. İlmî yönü olmasının yanında daha çok tasavvufî yönüyle temayüz eden Cemâl Halvetî,  müntesibi olduğu ve aynı zamanda temsil ettiği tarikatın tefsir anlayışına uygun bir şekilde yaptığı bu tefsir bir ayetin farklı şekillerde nasıl yorumlanabileceğini göstermesi yönüyle önemli bir örnek teşkil etmektedir.

Mezkûr eserin bir değerlendirmesini Çakmak (2015) yapmış, Ulu (2022) kısa bir şekilde ele almış, Hacımüftüoğlu (2017) ise bir makalede eserin tahkikli metnini yayımlamıştır.

Eserden örnek:

“Allah, semâvâtın ve arzın nurudur.” sözünden maksad, “Allah, göklerin ve yerin nûrunun sahibidir.” manasında oluşudur. Semâvâttan maksad, nebiler, arzdan maksad ise, velîlerdir. Çünkü semâvât, semâ’nın cemisidir. O da yükseltmek, yüceltmek manasına gelen “ulûv” demektir. Enbiyanın “ulûv” sıfatıyla tasfif olması kuşkusuzdur. “Allah’ın semâdan arza su indirmesi gibi mukaddes suyu enbiyanın rûhundan evliyanın rûhuna akıtmasıdır. Bu durumda semâvâttan maksad, enbiyânın rûhları, arz’dan maksad ise, onların nefsleri olabilir.” Aynı şekilde semâvâttan maksad, evliyânın rûhları, arzdan maksad ise insaniyet olabilir. Çünkü insanlık, rûh güneşinin ve sır yıldızının nûruyla aydınlanır. Evliyanın rûhundan her biri, Muhammedî rûhtan bir parçadır. Hz. Muhammed’in nûru ise kuşkusuz Allah’ın nûrundandır. Ve yine nûrdan maksad muhabbet, aşk, vahdet ve marifet nûru da olabilir. Şüphesiz bunların her biri yine Allah’ın nûrundandır. (Cemâl Halvetî 686: 3a; Çakmak 2015: 105-106)

Kaynakça:

  • Cemâl Halvetî, Kitâbu’n-Nûriyye ve Kevkebüd’Dürriyye, Süleymaniye Ktp., Lala İsmail Efendi Bl., nr. 686, vr. 2b-9a.
  • Çakmak, Muharrem (2015). Anadolu’da Halvetîlik Cemâl Halvetî ve Cemâliyye. Malaya: Huzur Ciltevi.
  • Hacımüftüoğlu, Esra (2017). “Cemâl-i Halvetî’nin Kitâbü’n-Nûriyye ve Kevkebü’d-Dürriyye” Adlı Tefsir Risalesinin Tahkikli Neşri”, İlahiyat Tetkikleri Dergisi, c. 48, ss. 85 – 118.
  • Kur’an-ı Kerim, Haz.: Hayreddîn Karaman vd., Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, Ankara, 2018.
  • Ulu, Mahmut (2022). Osmanlı Toplumunda Halvetîlik ve Halvetîler (IX-XV. Asır). Ankara: Berikan Yayınları.
  • Ulu, Mahmut. “KİTÂBU’N-NÛRİYYE VE KEVKEBÜ’D-DÜRRİYYE (CEMÂL HALVETÎ)”. Türk Edebiyatı Eserler Sözlüğü, http://tees.yesevi.edu.tr/madde-detay/kitabu-n-nuriyye-ve-kevkebu-d-durriyye-cemal-halveti. [Erişim Tarihi: 11 Ocak 2023].

Madde Yazım Bilgileri
Yazar:
Dr. Öğr. Üyesi Mahmut ULU
Anahtar Kelimeler: Cemâl Halvetî, Kitâbu’n-Nûriyye ve Kevkebü’d-Dürriyye, Tefsir risalesi.