Aksaraylı Îsâ
(d. ?/? – ö. h.728/m.1327-28)
Mutasavvıf şair

Aksaraylı Îsâ’nın adı, tezkirelerde ve Osmanlı müelliflerini ele alan biyografik eserlerde geçmediği için müellifin hayatıyla ilgili kesin bilgiler bulunmamaktadır. Aksaray tarihini anlatan Konyalı İbrahim Hakkı’nın Aksaray Tarihi adlı eserinde Îsâ’nın Aksaray’da yetişen şair ve bilginlerden biri olduğu, doğum tarihinin kesin olarak bilinmediği, h.728/1327-28 yılında öldüğü ve Hüsrevşahoğullarından İsmail’in oğlu olduğu bilgisi verilmektedir. Konyalı İbrahim Hakkı’nın ölüm tarihi olarak verdiği h.1327/m. 1327-28 yılına bakılırsa Aksaraylı Îsâ, Osmanlı Devleti’nin kuruluş yıllarında yaşamış olmalıdır. Bunun yanı sıra Kırşehirli Süleyman Türkmani’nin müritleri arasında yer aldığını belirten bazı kaynaklar da bulunmaktadır. Aksaraylı Îsâ’nın Dâsitân-ı İsmail mesnevisinde geçen aşağıdaki beyitte Aksaraylı Îsâ ve Süleyman adlarının birlikte geçmesi bu iddiayı nispeten destekliyor izlenimi vermektedir:

İşbu sözi Süleymān Bülbüli
 Aķsarāylı ‘Įsā yāruŋ ķulı (89)

Ancak Hasibe Mazıoğlu’nun bu konuda ortaya koyduğu farklı bir görüş konuya ihtiyatla yaklaşmayı gerektirmektedir. Mazıoğlu, Dastan-ı Geyik, Dastan-ı Ejderha gibi mesnevilerin bazı yazmalarının sonunda Kırşehirli İsa, Kırşehirli Ali, Konyalı Kirdeci Ali, İbrahim ve Meddah Yusuf gibi adların geçtiğini, hikâyelerde adı geçenlerin yazar mı yoksa anlatan mı olduğunun belli olmadığını, bu hikâyelerin toplantılarda okunmasından dolayı bu adların, destanları anlatanların kişilere ait olabileceğini ileri sürmüştür. Aksaraylı Îsâ’nın eserlerinde ara ara Kur’an ve hadis gibi İslamiyet’in iki önemli kaynağına yapılmış atıflar, onun İslam dini ile ilgili konularda bilgi sahibi olduğunu göstermektedir. Bunu yanı sıra klasik edebiyat açısından öne çıkan Arapça ve Farsça gibi dillere hâkim olduğu da yine eserlerinden anlaşılmaktadır. Bazı eserlerinde Mevlâna ve Sultan Veled için yaptığı övgüler dikkate alındığında o dönemin Mevlevî çevrelerine yakın bir şair olduğu düşünülebilir. Anadolu Beylikleri devri ve Osmanlı Devleti’nin kuruluş yıllarında manzum hikâyeler anlatan çok sayıda meddah şairin olduğu ve bunların anlattıkları hikayelerin özellikleri dikkate alındığında Aksaraylı Îsâ’nın da bir meddah şair olması muhtemeldir. Klasik Türk edebiyatının henüz kuruluş aşamasında olduğu dönemde Aksaraylı Îsâ ve benzeri şairler tarafından yazılan manzum hikâyeler, halkın bilgilendirilmesi, dinî coşku ve heyecanın artırılması konularında sosyal bir misyon üstlenmiş durumdadır.

Eserleri: Aksaraylı Îsâ, genel anlamda dinî ve ahlakî konular ihtiva eden eserler yazmıştır. Îsâ’nın eserlerinde dini insanlara sevdirme temelinde halkın rahatlıkla anlayacağı basit manzum hikâyelere yer verilmiştir. Bu hikâyelerde İslam’ı sevdirmek, bazı dinî konularda bilgi vermek ve insanlara kıssadan hisse verme amacı ön plana çıkmıştır. Eserlerde, dönemin diğer şairleri gibi halka ulaşma amacı doğrultusunda geniş halk kesimleri tarafından rahatlıkla anlaşılacak nitelikte oldukça sade ve anlaşılır bir dil kullanılmıştır. Halk diliyle yazılan bu tür dinî-ahlakî nitelikteki manzum hikâyeler, genellikle bir mecmua veya yazmanın içinde farklı hikâyelerle birlikte yer almaktadır. Aynı durum Aksaraylı Îsâ’ya atfedilen bazı eserler için de söylenebilir.

Aksaraylı Îsâ ile ilgili yapılan araştırmalara göre Aksaraylı Îsâ’ya ait olduğu düşünülen dört eser vardır: 1.Mirâciye: Süleymaniye Kütüphanesi, Laleli bölümünde 3756 numara ile kayıtlı olan yazmanın 64a-75 sayfaları arasında bulunan Mirâciye, aruzun fâʽilâtün / fâilâtün / fâilün vezniyle yazılmış mesnevi türünde bir eserdir. 341 beyit tutarında olan eser harekeli nesih ile yazılmıştır. Eserin imlası ve eserde geçen bazı Eski Türkçe kelimeler göz önünde alındığında, Mirâciye’nin XIV. yüzyılda yazıldığı düşünülmektedir. Eserde İslam’ın beş şartı, tövbe, mübarek gün ve geceler gibi dinî konularda bilgiler verilmiştir. Eserin asıl kısmını, 59. beyitten itibaren başlayan miraç hadisesi oluşturmaktadır. 2.Vefât-ı İbrahim: Aruzun fâilâtün / fâilâtün / fâilün vezniyle yazılmış olan ve farklı nüshalarda 106-114 beyit tutarında olan bu eserin on üç nüshası tespit edilmiştir. Sema Özdemir’in belirttiğine göre bu nüshalardan üç tanesinde Kırşehirli Ali, üç tanesinde Kırşehirli İsa, birinde Kayserili İsa adları yer alırken eserin altı nüshasında herhangi bir ada rastlanmamıştır. Hz. Muhamed’in oğlu İbrahim’in vefatını anlatan halk tipi dinî-destanî bir manzumedir. Hikâyede Hz. Peygamberin ümmetini oğluna tercih etmesi anlatılmıştır. 3.Dâsitân-ı İsmail: Eserin iki nüshası tespit edilmiştir. Birincisi Milli Kütüphanede 06 Mil Yz A 3881/5 arşiv numarasıyla kayıtlı olan yazmanın 62a-65b varakları arasında yer almaktadır. Aruzun fâilâtün / fâilâtün / fâilün kalıbıyla yazılan eser 90 beyitten oluşmuştur. Bu nüshada müellifin adı şiirin sonunda Aksaraylı Îsâ olarak geçmektedir. İkinci nüsha yine Millî Kütüphanede 06 Mil Yz A 6823/5 numara ile kayıtlıdır. Eser 128 beyitten oluşmaktadır ve mesnevi nazım şekliyle yazılmıştır. Bu nüshada müellifin adı belirtilmemiştir. Eser, yazmanın 17b-21b varakları arasında bulunmaktadır. Dâsitân-ı İsmail’de Hz. İbrahim ile oğlu İsmail arasındaki kurban olayı ele alınmıştır. 4.Hikâyet-i Şuhmâ: Eserin tek nüshası, Millî Kütüphanede 06 Mil Yz A 6823/2 arşiv numarasıyla da kayıtlıdır. Eserin adı yazmada Destân-ı Şuhmâ ve Hikâyet-i Şuhmâ olmak üzere iki farklı biçimde geçmektedir. Dinî ve ahlakî konulu manzum bir halk hikâyesi olan eser mesnevi tarzında yazılmıştır. Eserin müellifi 100. beyitte Aksaraylu Îsâ biçiminde geçmektedir. 103 beyitten oluşan hikâyede, Hz. Ömer’in oğlu Şuhmâ’nın bir gün, meclisten çıktıktan sonra bir Yahudi’yle karşılaşması ve daha sonra gelişen olaylar anlatılmıştır.

KAYNAKÇA

  • Bulut, T., K. (2020). “Eski Anadolu Türkçesi Dönemine Ait Bir Eser: Aksaraylı Îsâ, Destân-ı İsmâîl”. Journal of Old Turkic Studies (Cilt: 4 Sayı: 2): 306-375.
  • Güneş, İ. (2018). “Aksaraylı Îsâ’nın Dâsitân-ı İsmail Adlı Eseri”. III. Uluslararası Kültür ve Medeniyet Kongresi.
  • Kocatürk, V., M. (1964). Türk Edebiyatı Tarihi. Ankara: Edebiyat Yayınevi.
  • Konyalı, İ., H. (1974). Abideleri ve Kitabeleri İle Aksaray Tarihi. İstanbul.
  • Korkmaz, Ş. (2020). “Eski Anadolu Türkçesi Dönemine Ait Bir Hikâye: Aksaraylı Îsâ: Hikâyet-i Şuhmâ”. Journal of Old Turkic Studies (Cilt: 4 Sayı: 1): 98-151.
  • Mazıoğlu, H. (1982). Türk Edebiyatı, eski. Türk Ansiklopedisi. (Cilt. 32, s. 80-134).  MEB Yay.
  • Özdemir, S. (1996). “Aksaraylı İsa’nın Mi’raciye’si”. Yüksek Lisans Tezi. İstanbul: Marmara Üniversitesi.

Madde Yazım Bilgileri
Yazar: Dr. Öğr. Üyesi İsmail GÜNEŞ

Anahtar Kelimeler: Aksaray, Şair, İsa.