AKSARAY LİSESİ; CUMHURİYET DÖNEMİ ANADOLU’DAKİ EĞİTİM YAPILARINA BİR ÖRNEK

GİRİŞ

Modernleşme hareketleri 19. yy’da Osmanlı döneminde başlamış, 1923 yılında Cumhuriyet’in ilanı ile hızlanmış ve günümüzde hâlâ devam etmektedir. Osmanlı döneminde modernleşme, kurumların yeniden düzenlenmesi olarak karşılık bulurken, erken Cumhuriyet döneminde kurumlarla birlikte toplumun da köklü dönüşümü hedeflenmiştir.[1] Ancak her iki dönemde de eğitim, bu değişimin en önemli aracı olarak görülmüştür. Osmanlı modernleşme sürecinde eğitim alanında köklü değişiklikler yerine mevcut eğitim sistem korunarak düzenlemeler yapılmıştır. Geleneksel tutumun dirençli ve köklü olması nedeniyle yapılan reformlar tepkiyle karşılanmış ve halk tarafından benimsenmemiştir. Bu durum devletin beklediği faydanın sağlanmasını engellemiş ve eskinin korunarak yanına yeninin eklenmesi fikri ortaya çıkmıştır.[2]

1923 yılında Cumhuriyet’in ilanı ile birlikte modernleşme süreci hız kazanmış; yeni kimliğin tanımlanması, kurumların oluşturulması ve modern yaşamın toplumun her kesiminde etkin olması amaçlanmıştır. Cumhuriyet ideolojisine uygun toplumsal düzenin yaygınlaşması için eğitimin, laik, zorunlu ve yaygın bir nitelik kazanması ülke politikası haline getirilmiştir. Eğitime kültürel ve siyasi bir anlam yüklenerek kısa süre içerisinde okuma yazma oranının arttırılması için seferberlik başlatılmıştır. Bu doğrultuda yeni Latin alfabesiyle ülkü çapında okuma-yazma kampanyası düzenlemek, dini okulları kapatmak ve Tevhid-i Tedrisat Kanunu çıkartmak, Cumhuriyet rejiminin ilk eylemleri arasında yer almıştır.[3] Tevhid-i Tedrisat Kanunu ile ilköğretimin tüm vatandaşlar için zorunlu olması ve bu eğitimin parasız olarak devlet okullarında verilmesi kararı eğitimde köklü bir değişikliğe gidildiğinin göstergesidir.

İlköğretimin zorunlu hale getirilmesi ve her yaştan vatandaş için okuma yazma seferberliğinin ilan edilmesiyle inşa edilmeye başlanan yeni eğitim politikası mimarlıkta da karşılığını bulmuştur. Bankalar, bürolar gibi yapı ticari yapılar Osmanlı son döneminin itibarlaştırma çalışmaları ile ilişkilendirilirken, camiler de dinin gerici güçleriyle ilişkilendirilmiştir. Buna karşılık olarak eğitim yapıları Cumhuriyet’in ilerici ve bilimsel yaklaşımıyla eş tutulmaktaydı.[4]Bu bağlamda işlevsel anlamı yanında barındırdığı ideolojik anlamlar ile eğitim yapılarının inşa ve tasarımına önem verilmiştir. Ülke genelinde pratik ve ekonomik biçimde eğitim yapılarının yaygınlaştırılması amaçlanmıştır. Kısa sürede ülke genelinde eğitim yapılarının yayılması için Maarif Vekâleti bünyesinde1926 yılında bir inşaat dairesi kurulmuş ve danışman mimar olarak Ernst Egli bu dairenin başına atanmıştır. İnşaat Dairesi’nin işlerlik kazanması 1930’lu yılları bulmuş, bu süre içinde ise İmparatorluktan kalan planların kullanılmasına devam edilmiştir.[5]

1. BİRİNCİ ULUSAL MİMARLIK HAREKETİ VE EĞİTİM YAPILARI

“Mimarlık tarihçileri tarafından sonraları “Birinci Mimari Üslup” adı verilen ama o dönemde yaşayanların “Milli Mimari Rönesans” dedikleri bu epey eklektik Osmanlı canlandırmacılığı (revivalism), Türkiye’deki mimarlık söylemi ve pratiğine yüzyıl başlarından 1930’lara kadar egemen olmuştur. Temel fikir, klasik Osmanlı mimarisinden alınan dekoratif unsurları (özellikle yarımküre şeklindeki Osmanlı kubbeleri, destekleyici dirsekleri olan geniş çatı konsolları, sivri kemerler ve tezyini çini dekorasyonu) ile yeni inşaat tekniklerini (betonarme, demir ve çelik) birleştirmekti.”[6]

Birinci Ulusal Mimarlık Hareketi Osmanlı İmparatorluğu’nda modernleşme hareketlerinin bir yansıması olarak biçimlenmiş, Cumhuriyet’in ilanından sonra yeniden şekillenen devlet ideolojisinde kendine yer bulmuştur. “Cumhuriyet’in çağdaş anlayışla biçimlenen yeni kurumlarının binalarında, işlevlerinden bağımsız olarak Selçuklu ve Osmanlı anıtsal mimarlığına biçimsel göndermeler yapılmaktadır. Birinci Ulusal Mimarlık Üslubu olarak adlandırılan bu anlayış, Cumhuriyet’in ilk yıllarında, ulusal birliğin ve bağımsızlığın sağlanması aşamasında toplumsal gereksinimleri karşılar. Ancak siyasal ve kültürel yönelimlerin değişmesine bağlı olarak geçerliliğini yitirir ve yerini modern mimariye bırakır. Artık yeni yapı anlayışının, içinde bulunduğu kültürel ve ulusal kimliğe uygun, ancak tasarım ilkeleri bakımından evrensel olması hedeflenmektedir.”[7]

Yeni kurulan hükümetin de desteği ile bu mimari üslup, Ankara başta olmak üzere tüm kentlerde uygulama alanı bulmuştur. Yaygın olarak kamu ve yönetim binalarında kendine yer bulan bu yaklaşım bazı konutlarda da kullanılmıştır. Ulusal mimarlık üslubunun uygulandığı kamu yapılarından en önemlileri; eğitim seferberliği sırasında sayıları arttırılan ulus okulları(1923-33 yılları arasında, devletçe 2650 yeni okul inşa ettirilmişti), diğer orta dereceli okullar, hükümet konakları, Ankara’da meclis (Şekil 1) ve ilk bakanlık binaları (Şekil 2), postaneler, tren istasyonları, bankalar (Şekil 3), müze binaları ve Türk Ocakları’dır. Yapıların işlevleri farklı olsa da plan ve cephe düzeni neredeyse aynıdır. Üslup, plan düzeninden çok cephede aranmıştır. Bu yaklaşım modern mimarlığın söylemine aykırıdır ve bazı mimarlık kuramcıları sahicilikten uzak ve aldatıcı olarak nitelemişlerdir.[8] Ancak bu yapılar, yeniyi oluşturmaya çalışan mimarların eski ile de kurdukları ilişki bakımından kıymetli örneklerdir. (Şekil 4).

   
Şekil 1:İkinci TBMM Binası (https://kentzine.wordpress.com/2015/03/24/ankaranin-hazineleri-ii/) Şekil 2:Hariciye Vekaleti Binası (https://www.flickr.com/photos/dgpi/16665080940)
   
Şekil 3: Ankara Ulus Ziraat Bankası (https://kentzine.wordpress.com/2015/03/24/ankaranin-hazineleri-ii/) Şekil 4: Vakıf Apartmanları (http://v2. arkiv.com.tr/p5305-ii-vakif-apartmani.html)
     

Kamu yapıları ve yüksek öğretim binaları kendi içerisinde farlılıklar gösterse de Ankara’da ve Anadolu’nun çeşitli yerlerinde üretilen okul binaları, Maarif Vekâletinin de etkisiyle daha anonim, tekrarlanabilir ve tanınabilir prototip binalar olarak üretilmiştir. 1930’lara kadar neredeyse her şehir ya da kasabada inşa edilen bu prototip ilk ve orta okullara genellikle gazi okulları adı verilmiştir. Özellikle 1920’ler boyunca üretilen “Gazi Okulları” Ankara başta olmak üzere Aksaray, Kayseri (Şekil 5, 6), Konya (Şekil 7), Afyon, Malatya, Aydın gibi Anadolu kentlerinde yeni rejimin temsili olarak inşa edilmiştir. Bu yapılar plan ve cephe düzeninde aynı niteliğe sahiptir. Dikdörtgen simetrik plan düzleminde, giriş kapısı yapının orta aksına alınarak vurgulanan, iki uçta üç pencereli bölmelerle çıkma yapan, yerden yükseltilmiş, geniş kırma çatıları payandalarla desteklenmiş yapılardır.[9] Cumhuriyet’in ilk yıllarında köylerde ve kasabalarda da bu tip proje sık sık kullanılmıştır. İnşa edileceği yerin ihtiyaçlarına göre proje yeniden düzenlenmiş, bazı yerlerde tek kat olarak uygulanmış ya da bodrum kat eklenerek cephede değişiklikler yapılmıştır.[10]

 

 
Şekil 5: Kayseri Gazipaşa İlkokulu,1918 (Kayseri Gazi Paşa İlkokulu Arşivi)
   
Şekil 6: Kayseri Gazipaşa İlkokulu, 1918 Zemin Kat Planı (Kayseri Gazi Paşa İlkokulu Arşivi) Şekil 7: Konya Gazi Mustafa Kemal İlkokulu Zemin 1926-28 (Aslanoğlu, İnci, erken cumhuriyet dönemi mimarlığı 1923-1938, bilge kültür sanat yayınları, 3. Basım, İstanbul, 2010, s. 164)

1926’da Mukbil Kemal Taş’ın tasarladığı Gazi ve Latife Okulları (Şekil 8) bu tip projeli okulların önemli örneklerindendir. Bu ikiz okullar Ankara Anafartalar Caddesi’nden üst katta ancak merdivenle ulaşılabilen konumdadır. Birbirinin benzeri plan, kütle ve cephe düzeninde olan yapılar bugün hala eğitim işlevine devam etmektedir. İkişer katlı yapılara simetri ekseninden, söve ile çerçevelenmiş taç kapı biçimli kapılardan girilmektedir. Girişin karşısında, simetri ekseninde merdivenler yer almaktadır. Giriş aksının az, yanlardaki üçer pencereli bölümlerin daha çok dışarıya taşırılan yapının cephe düzeninde üst kat pencerelerinde sivri, alt kat pencerelerinde basık kemerler yer almaktadır.[11]

Ulusal mimarlık hareketi çerçevesinde tasarlanan bu okul yapıları 1920’lerin sonlarından itibaren değişmeye başlamıştır. Mevcut plan tipolojisi kullanılarak, yapıların cepheleri süslerden ve Osmanlı eklektisizminden arınarak daha ‘modern’ bir görünüm kazanmıştır. Bu yapı tipine en uygun örnek Sırrı Arif Bilen tarafından inşa edilen Valde Mektebi’dir.(Şekil 8,9) Sonrasında İstanbul’un pek çok yerinde uygulanan bu tip proje de ulusal mimarlık akımı ürünüdür.[12] Mimar Vedat Tek 1931 yılında yayınlanan Arkitekt dergisinde Valde Mektebi’ni şöyle ifade etmiştir: Valde mektebi modern bir yapıdır, fakat bu modern ecnebi mecmualardan taklit edilmiş ve anlaşılmamış, hazmedilmemiş bir tarz değildir. Her şekil, her motif bize göre düşünülmüş, yerinde kullanılmıştır. Yapının dışarıdan görünüşü içerisini vazıhan ifade eder. Bu binanın bir mektep olduğunu, sınıfların, merdivenlerin ve diğer odaların nerede olduğunu bir bakışta anlarız. Binanın örtüsü memleketimizin iklimine ve inşaat imkânlarına en uygun olan çatı şeklindedir. Sınıf pencereleri yan duvarın üst nısfını boydan boya işgal ettiğinden içeriye gölgesiz bir ışığın girmesi temin edilmiştir. Bu mektepte, bizde ilk defa olarak (endirekt) tenvir usulü tatbik edilmiş; pencereler tavana muttasıl yapılarak kuvvetli ışığa maruz beyaz tavanların inikâsile sınıfın her noktası mütecanisen aydınlatılmıştır[13] (Şekil10,11)

 

   
Şekil 8:Gazi Ve Latife Okulları, Ankara, 1926 (https://i.pinimg.com/originals/d8/d4/6b /d8d46b5a721ec1c8199ab5fbacd732a5.jpg) Şekil 9:Valde Mektebi Ön Görünüş (http://dergi.mo.org.tr/dergiler/2/23/8739.pdf)
   
Şekil 10:Valde Mektebi Zemin Kat Planı (http://dergi.mo.org.tr/dergiler/2/23/8739.pdf) Şekil 11:Valde Mektebi 1. Kat Planı (http://dergi.mo.org.tr/dergiler/2/23/8739.pdf)
     

Birinci Ulusal Mimarlık Hareketi, bazı mimarlık kuramcıları tarafından eklektik bir üslup olarak görülmüş ve eleştirilmiştir. Modernleşmenin tamamen evrensel ve rasyonel olduğu görüşüne dayanan bu görüş, modernleşme için tarihsel bağlamdan ve eklektik yaklaşımdan uzaklaşılması gerektiğini savunmaktadır. Erken cumhuriyet dönemi yapılarında tarihi form ve biçimler kullanılması nedeniyle modern olmadığı düşüncesi, mimarlığı biçim ve üslup açısından okuma alışkanlığından kaynaklanmaktadır.[14] Bu dönemde tasarım ve inşa yapan mimarların Osmanlı döneminin son, Cumhuriyet döneminin ilk mimarları olması da tarihsel canlandırmacı üslubun şekillenmesine neden olmuştur Oysa üsluptan ziyade tarihsel perspektiften bakıldığında birinci ulusal mimarlığın Türkiye tarihindeki ilk modern yaklaşım olduğu söylenebilir. İlk kez bu dönemde mimarlar yeni yapı türleri ve yapım yöntemleri ile üretim sürecine girmişlerdir. Bir anlamda bu dönem mimarların geçmişle hesaplaşırken “yeni”yi üretme sürecindeki yaklaşımlarını yansıtmaktadır. Bu hesaplaşmanın bir aracı olarak mimarlık, kimlik inşa etme ve ulus kurma amacıyla ilk kez burada seferber edilmiştir.[15]

2. ERKEN CUMHURİYET DÖNEMİ AKSARAY

Aksaray, İç Anadolu Bölgesi’nin merkezinde Konya- Kayseri ve Ankara ve Adana karayollarının kesiştiği kavşak noktasındadır. Köklü bir tarihe sahip olan Aksaray’da, Bizans, Abbasî, Karamanoğulları, Selçuklu, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerine ait mimari örnekler bulunmaktadır. İlde bulunan bu örnekler Anadolu’nun kültürünü, yaşam biçimini ve tarihini yansıtmaktadır.[16]

Cumhuriyet dönemine kadar Konya’ya bağlı bir sancak olan Aksaray 1920 yılında vilayet olmuş, 1933 yılında vilayetliği lağvedilerek Niğde’ye ilçe olarak bağlanan İlimiz, 15 Haziran 1989 yılında yeniden vilayet olmuştur.[17]Cumhuriyet döneminin ideolojisine uygun modern kentler ve binalar yaratma amacı pek çok Anadolu kenti gibi Aksaray’da da karşılığını bulmuştur (Şekil 12). 1920 yılından itibaren özellikle 1. Ulusal mimari üslubun izlerini taşıyan belediye, adliye (Şekil 15), maliye binaları(Şekil 16) gibi kamu yapıları yanında tiyatro, halk kütüphanesi (Şekil 13), lise binası gibi sosyal-kültürel yapılar ile Azm-i Milli T.A:Ş un fabrikası inşa edilmiştir (Şekil 14). Bu yapılar genellikle kentin tarihi kent meydanının çeperlerinde yer almaktadır. [18]

 

Şekil 12: Erken Cumhuriyet Döneminde Aksaray ‘da Yer Alan Kamu Yapılarının Dağılımı (Karadayı Yenice, Tülay, Geleneksel Aksaray Evlerinin Korunmasına İlişkin Bir Yöntem Araştırması, Doktora Tezi, Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Konya, 2012, s 21)

 

 
Şekil 13: Halk Kütüphanesi (Selen Öztürk Kişisel Arşivi)

 

   
Şekil 14: : Azmi Milli Un Fabrikası Yapım Tarihi 1924 (Aksaray Kültür Envanteri) Şekil 15 Adliye Binası Yapım Tarihi 1923-32 (Aksaray Kültür Envanteri)

 

   
Şekil 16: Maliye Binası Yapım Tarihi 1923-32 (Aksaray Kültür Envanteri) Şekil 17: Vali Konağı Yapım Tarihi 1923-32(Aksaray Kültür Envanteri)

Önemli ticaret yolları üzerinde bulunan Aksaray şehri, bu konumunu çok iyi kullanarak Cumhuriyet’in ilanı ile ekonomik olarak zenginleşmiştir. Zengin ekonomisinin aynı oranda eğitim-öğretim ve kültür faaliyetlerine yansıdığı görülmektedir. Bu dönemde eğitim faaliyetlerine önem verilmiş ve Cumhuriyet ideolojisine uygun olarak milletin eğitilmesi için okullar yaptırılmıştır. Aksaray’da inşa edilen eğitim yapıları içerisinde Aksaray Lisesi büyük öneme sahiptir.

3. AKSARAY LİSESİ

Aksaray Lisesi, Aksaray Valiliği Kültür ve Turizm Müdürlüğü envanterine göre, 1923 yılında inşa edilmiştir.[19] Aksaray’da bu okul açılmadan önce ise 1883 yılında Rüştiye Mektebi, 1916 yılında Numune Mektebi kurulmuştur ve her iki okul da 1921 yılına kadar faaliyet göstermiştir.[20] Cumhuriyetin ilanı ile birlikte modern Türkiye’nin kurulması gelişmesi için eğitime önem verilmiş. Başta Ankara olmak üzere Anadolu’nun pek çok il, ilçe ve köylerinde eğitim yapıları inşa edilmiştir. Aksaray Lisesi de bu eğitim kurumlarından biridir. Türkiye Cumhuriyetinin kuruluş döneminde inşa edilen yapı, önemli bir tarihe tanıklık etmiştir. Aksaray, Anadolu’nun gelişmekte olan modernleşme çabasına girmiş yerleşimlerinden biridir ve Aksaray Lisesi şehirdeki bu “değişimin” sembolü konumundadır. Türkiye’de modern mimarlığın bir simgesi olan simetrinin özellikle yapının plan ve cephesinde vurgulandığı görülmektedir. Ancak giriş portalindeki süslemeler Selçuklu geleneksel taş işçiliğine atıfta bulunmaktadır. Ayrıca yapının ilk dönemlerdeki çatı formu ve kullanılan payandalar ise geleneksel mimariyi anıştırmaktadır. Tüm bu özellikleri yeni bir yapı formunda toplayan Aksaray Lisesi, modern mimarlığın geçmiş dönemleri de içerisinde barındırabilecek özellikte olabileceğinin bir göstergesidir. (Şekil 18, 19, 20).

 

Şekil 18: Aksaray Lisesi Ön Görünüş (Selen Öztürk Kişisel Arşivi)

 

   
Şekil 19: Aksaray Lisesi Tarihi Resmi(http://aksarayanadolulisesi.meb.k12.tr/tema/icerikler/tarihi-fotograflar_1310632.html Şekil 20: Aksaray Lisesi Tarihi Resmi (http://aksarayanadolulisesi.meb.k12.tr/tema/icerikler/tarihi-fotograflar_1310632.html)

Kuruluşundan 1924 yılına kadar Cumhuriyet İlkokulu olarak kullanılan bina, bu yıldan itibaren Aksaray Orta Mektebi olarak faaliyet göstermiştir. Yapıda, eğitimin başladığı ilk yıllarda dört sınıf, bir laboratuvar, bir iş atölyesi, bir toplantı ve konferans salonunun bulunduğu bilinmektedir. 1958 yılında ortaokulun eğitim ve öğretim yaptığı binada, lise kısmı da açılarak ortaokul ve lise aynı anda öğretime başlamış ve yapı “Aksaray lisesi” adını almıştır.1959 yılında öğrencilerin faydalanabilmesi için pansiyon binası yapılmış ancak 1970 yılına kadar ortaya çıkan ihtiyaç doğrultusunda derslik olarak kullanılmıştır.[21]Zaman içerisinde çeşitli restorasyon çalışmaları yapılmış, yapının çatı konstrüksiyonu tamamen değiştirilmiş ve kalorifer tesisatı kurulmuştur.[22] Artan öğrenci sayısına karşılık veremeyen tarihi binaya 1976 yılında 12 derslikli ek bina yapılmıştır. [23]

Aksaray merkez Dere Mahallesi’nde yer alan yapının ön ve arka cephesi simetriktir (Şekil 21, 22).Yapının tarih kitabesi kuzeybatı cephede, yapı kitabesi ise güneydoğu cephede yer almaktadır. Yapıya erişim simetrik kıvrımlı anıtsal merdivenlerle sağlanmaktadır. Mukarnaslı ana giriş kapısı kuzeybatı cephede, yapının simetri noktasında bulunmaktadır. Bu kapının üzerinde bulunan pencerelerin dörtgen motifli taş işlemeleri de giriş etkisini kuvvetlendirmektedir. Giriş kapılarının üzerinde, demir işçiliği ile dikkat çeken korkulukları bulunan elips-üçgen formlu balkonlar bulunmaktadır. Ana giriş kapılarındaki süslemeler, görsel sütunlar ve kemerler dikkat çekmektedir. Güneydoğu yönünde, merdiven kovasının altında ise arka bahçeye açılan ikincil bir giriş kapısı yer almaktadır.[24] (Şekil 23, 24, 25).

 

 

Şekil 21: Aksaray Lisesi Vaziyet Planı (Aksaray Lisesi Arşivi)

 

Şekil 22: Aksaray Lisesi Zemin Kat Planı (Aksaray Lisesi Arşivi)

 

   
Şekil 23: Aksaray Lisesi Ana Giriş Kapısı (Kaynak: Selen Öztürk Kişisel Arşivi) Şekil 24: Aksaray Lisesi Merdiven Kovası Ve İkinci Giriş Kapısı (Kaynak: Selen Öztürk Kişisel Arşivi)
   
Şekil 25: Aksaray Lisesi Arka Bahçesi Ve Atatürk Heykeli (Kaynak: Selen Öztürk Kişisel Arşivi) Şekil 26: Aksaray Lisesi Yan Cephesi (Kaynak: Selen Öztürk Kişisel Arşivi)

 

Bodrum pencerelerinde yuvarlak kemerler, zemin kat pencerelerinde sivri kemer, birinci kat pencerelerinde ise süslemeli kör kemerlere dönüşmüştür (Şekil 26, 27,28). Plan düzleminde dışarıda dar içeride genişleyen yapıda olan pencerelerin kenarlarındaki süsler de geleneksel mimarlıktan izler taşımaktadır. Kat aralarında kat hizasını cepheden vurgulayan ince silmeler yapılmıştır. Yapının ahşap taşıyıcı döşemeleri, restorasyon çalışmaları ile betonarme ile değiştirilmiştir.[25]

   
Şekil 27: Aksaray Lisesi İç Mekân (Selen Öztürk Kişisel Arşivi) Şekil 28: Aksaray Lisesi İç Mekân (http://aksarayanadolulisesi.meb.k12.tr/tema/icerikler/tarihi-fotograflar_1310632.html)

Zaman içerisinde yapılan restorasyonlar ile iç mekânda farklılıklar oluşmuştur. Yapı malzemesi olarak taş kullanılan yapı yığma sistem taşıyıcılığa sahiptir. Kesme taş ve özellikle ince yonu taşların kullanıldığı yapı yöresel olarak bulunan malzemelerin kullanılması ile inşa edilmiştir. Dışarıdan içeriye sırası ile 100 ve 64 cm kalınlığında yapılmış taşıyıcı taş duvarların üzerine ahşap kalaslarla döşemenin yük aktarımı sağlanmışken günümüzde bu durum değişmiştir. Günümüzde yapının kullanımı devam etmektedir. Yapının çatısında gerçekleştirilen restorasyon çalışmaları ile çatı saçakları daraltılmış ve çatıyı taşıyan eli böğründeler ise tamamen kaldırılmıştır.[26]

KAYNAKÇA

  • Aksaray Lisesi Arşivi
  • Aksaray Valiliği, Aksaray Kültür Envanteri, Kültür ve Turizm Bakanlığı Basımevi, Ankara, 2009
  • Alpagut, Leyla, “Modernleşme Projesinin Temsilinde Önemli Bir Yapı: İsviçreli Mimar Ernst Arnold Egli Ve Ankara Siyasal Bilgiler Okulu”, Alternatif Politika, Cilt. 2, Sayı. 2, 2010, 126-150
  • Aslanoğlu, İnci, “Erken Cumhuriyet Dönemi Mimarlığı 1923-1938”,Bilge Kültür Sanat Yayınları, 3. Basım, İstanbul, 2010
  • Bozaslan, B. Mehmet, Çokoğullar, Emel, “Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Modern Eğitimin İnşası: Devletin Kurtarılmasından Devletin Kurulmasına”, İktisadi Ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 17(3), 2016, s.312
  • Bozdoğan, Sibel, “Modernizm ve Ulusun İnşası: Erken Cumhuriyet Döneminde Mimari Kültür”, Çev. Tuncay Birkan, Metis Yayınları, 3. Basım, İstanbul, 2012
  • Çıkış, Şeniz, “Birinci Ulusal Mimarlık Dönemi İzmir Konutu: Yerellik ve Melezlik”, METU JFA, 2011/2, (28:2), s.45-61
  • Durukan, Ayşe, “Cumhuriyetin Çağdaşlaşma Düşüncesinin Yasama ve Mekâna Yansımaları: Halkevi Binaları Örneği”, Doktora Tezi, İTÜ Fen Bilimleri Enstitüsü, İstanbul, 2006
  • Karadayı Yenice, Tülay,“Geleneksel Aksaray Evlerinin Korunmasına İlişkin Bir Yöntem Araştırması”, Doktora Tezi, Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Konya, 2012
  • Kayseri Gazi Paşa İlkokulu Arşivi
  • Kul, F. Nurşen, “Erken Cumhuriyet Dönemi İlkokul Binaları”, Mimarlık Dergisi, sayı 360, 2011, s. 66-71
  • Muallim Sapancalı Hüsnü“ ,Aksaray Tarihi Üzerine İncelemeler Hasan Dağı’nda İlmi Cevelan”, Derleyen, NevzatTopal, Kömen Yayınevi, 1. Basım, Konya, 2009
  • Selen Öztürk Kişisel Arşivi
  • Parlak Biçer, Özlem; Öztürk Selen, “Aksaray Lisesi”, Türkiye Mimarlığında Modernizmin Yerel Açılımları, 18-19 Aralık 2015 Bolu, s.26-27
  • Tek, Mehmet Vedat, “Valde Mektebi”, http://dergi.mo.org.tr/dergiler/2/23/8739.pdf, (et. 21.09.2017)
  • Uğur, Bediha, “Tarihsel Süreç İçerisinde Aksaray”, Yüksek Lisans Tezi, Yakın Doğu Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Lefkoşa,2013
  • İnternet URL https://kentzine.wordpress.com/2015/03/24/ankaranin-hazineleri-ii (et 02.09.2017)
  • İnternet URL https://www.flickr.com/photos/dgpi/16665080940 (et 02.09.2017)
  • İnternet URL https://kentzine.wordpress.com/2015/03/24/ankaranin-hazineleri-ii/(et 02.09.2017)
  • İnternet URL http://v2.arkiv.com.tr/p5305-ii-vakif-apartmani.html(et 02.09.2017)
  • İnternet URL https://i.pinimg.com/originals/d8/d4/6b /d8d46b5a721ec1c8199ab5fbacd732a5.jpg (et 09.09.2017)
  • İnternet URL http://dergi.mo.org.tr/dergiler/2/23/8739.pdf (et 09.09.2017)
  • İnternet URL http://dergi.mo.org.tr/dergiler/2/23/8739.pdf (et 09.09.2017)
  • İnternet URL http://dergi.mo.org.tr/dergiler/2/23/8739.pdf (et 09.09.2017)
  • İnternet URL http://aksarayanadolulisesi.meb.k12.tr/tema/icerikler/tarihi-fotograflar_1310632.html (et 16.09.2017)
  • [1]Durukan, Ayşe, Cumhuriyetin Çağdaşlaşma Düşüncesinin Yasama ve Mekâna Yansımaları: Halkevi Binaları Örneği, Doktora Tezi, İTÜ Fen Bilimleri Enstitüsü, İstanbul, 2006, s.15
  • [2]Bozaslan, B. Mehmet, Çokoğullar, Emel, “Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Modern Eğitimin İnşası: Devletin Kurtarılmasından Devletin Kurulmasına”, İktisadi Ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 17(3), 2016, s.312
  • [3]Bozdoğan, Sibel, “Modernizm ve Ulusun İnşası: Erken Cumhuriyet Döneminde Mimari Kültür”, Çev. Tuncay Birkan, Metis Yayınları, 3. Basım, İstanbul, 2012, s. 104
  • [4]Bozdoğan,“Modernizm ve Ulusun İnşası: Erken Cumhuriyet Döneminde Mimari Kültür”, s. 104-105
  • [5]Kul, F. Nurşen, “Erken Cumhuriyet Dönemi İlkokul Binaları”, Mimarlık Dergisi, sayı 360, 2011, s.67
  • [6]Bozdoğan,“Modernizm ve Ulusun İnşası: Erken Cumhuriyet Döneminde Mimari Kültür”, s. 31
  • [7]Alpagut, Leyla, “Modernleşme Projesinin Temsilinde Önemli Bir Yapı: İsviçreli Mimar Ernst Arnold Egli Ve Ankara Siyasal Bilgiler Okulu”, Alternatif Politika, Cilt. 2, Sayı. 2, 2010, 126-150
  • [8]Aslanoğlu, İnci, “Erken Cumhuriyet Dönemi Mimarlığı 1923-1938”, Bilge Kültür Sanat Yayınları, 3. Basım, İstanbul, 2010, s. 31-34
  • [9]Bozdoğan,“Modernizm ve Ulusun İnşası: Erken Cumhuriyet Döneminde Mimari Kültür”, s. 54-105
  • [10]Kul, “Erken Cumhuriyet Dönemi İlkokul Binaları”, s.66-71
  • [11]Aslanoğlu, “Erken Cumhuriyet Dönemi Mimarlığı 1923-1938”, s. 162
  • [12]Kul, “Erken Cumhuriyet Dönemi İlkokul Binaları”, s.68-69
  • [13]Tek, Mehmet Vedat, “Valde Mektebi”, http://dergi.mo.org.tr/dergiler/2/23/8739.pdf, (et. 21.09.2017)
  • [14]Çıkış, Şeniz, “Birinci Ulusal Mimarlık Dönemi İzmir Konutu: Yerellik Ve Melezlik”, METU JFA, 2011/2, (28:2), s.45-61
  • [15]Bozdoğan,“Modernizm ve Ulusun İnşası: Erken Cumhuriyet Döneminde Mimari Kültür”, s. 33
  • [16]Uğur, Bediha, “Tarihsel Süreç İçerisinde Aksaray”, Yüksek Lisans Tezi, Yakın Doğu Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Lefkoşa,2013, s. 2
  • [17]Aksaray Valiliği, Aksaray Kültür Envanteri, Kültür ve Turizm Bakanlığı Basımevi, Ankara, 2009
  • [18]Karadayı Yenice, Tülay,“Geleneksel Aksaray Evlerinin Korunmasına İlişkin Bir Yöntem Araştırması”, Doktora Tezi, Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Konya, 2012, s 20
  • [19]Aksaray Valiliği, Aksaray Kültür Envanteri, Kültür ve Turizm Bakanlığı Basımevi, Ankara, 2009
  • [20]Muallim Sapancalı Hüsnü“,Aksaray Tarihi Üzerine İncelemeler Hasan Dağı’nda İlmi Cevelan”, Derleyen, NevzatTopal, Kömen Yayınevi, 1. Basım, Konya, 2009, s. xııı
  • [21]Muallim Sapancalı Hüsnü,“,Aksaray Tarihi Üzerine İncelemeler Hasan Dağı’nda İlmi Cevelan”,xıv-xv
  • [22]Aksaray Valiliği, Aksaray Kültür Envanteri
  • [23]İnternet Kaynağı URL: http://aksarayanadolulisesi.meb.k12.tr/tema/icerikler/okulumuzun-tarihcesi_2682034.html et. 21.09. 2017
  • [24] Parlak Biçer, Özlem; Öztürk Selen, “Aksaray Lisesi”, Türkiye Mimarlığında Modernizmin Yerel Açılımları, 18-19 Aralık 2015 Bolu, s.26-27
  • [25] Aksaray Valiliği, Aksaray Kültür Envanteri
  • [26] Parlak Biçer, Özlem; Öztürk Selen, “Aksaray Lisesi”, s. 26-27

Madde Yazım Bilgileri
Yazar: Özlem Parlak BİÇER, Selen ÖZTÜRK

Anahtar Kelimeler: Eğitim yapısı, Aksaray Lisesi, Yapı, Aksaray