AKSARAY İLİ GÜZELYURT (GELVERİ)  İLÇESİNİN KÜLTÜREL MİRASININ KORUNMASINA VE TURİZME KAZANDIRILMASINA YÖNELİK BİR DEĞERLENDİRME

  1. GİRİŞ

Kültürel miras, kültürel turizmin temel unsurlarından biri olarak son yıllarda önemi giderek artan ve turizmin ekonomik bir değer olarak kullandığı bir kavram olarak değerlendi­rilmekte ve insanın bilinen tüm zaman dilimleri içinde yaşadığı, biriktirdiği, geliştirerek, yeni sentezlerle var oluşunu sürdürerek ve sürekliliğini sağlayarak kendinden sonrakilere aktardığı veriler dizisi olarak nitelendirilebilmektedir[1].

Kültürel miras, bir toplumun üyelerine ortak geçmişlerini anlatan, aralarındaki daya­nışma ve birlik duygularını güçlendiren bir hazinedir[2]. Kültürel miras; bir toplumun kimliği, kültürü, tarihi ile ilgili günümüze ulaşan yerel ve evrensel değer niteliği taşıyan somut ve so­mut olmayan değerlerin ve varlıkların tümüdür[3]. Yapılan tanımlardan da anlaşılacağı gibi kültürel miras, somut ve somut olmayan kültürel miras olmak üzere iki varlıktan oluşmakta­dır. Somut kültürel miras, Tarihi kent binaları, tarihi yerler ve arkeolojik alanlar, dokular, kültürel peyzajlar, anıtlar ve insan eliyle yapılmış her türlü şeyi kapsamaktadır[4]. Somut olmayan kültürel miras ise, sözlü gelenekleri, görenekleri, dili, müziği, dansları, ritüelleri, şölenleri, anonim halk edebiyatının sözlü ürünlerini vb. toplumsal uygulamaları içerisine alan, yaşayan ama somut olmayan kültürel değerleri kapsamaktadır[5].

Hem somut hem de somut olmayan kültürel miras, geçmişle bugün arasında bağlantı kurarak, içinde yaşanılan kültüre ve dünyaya bir temel oluşturur ve ma­nevi anlamda da insan hayatlarını zenginleştirir. İnsanların tarih boyunca bi­riktirdikleri deneyimlerin ve geleneklerin devamlılığını, geleceğin doğru kurulmasını sağlar[6]. Çünkü insanlar kültürleri sayesinde bir arada uyumlu şekilde yaşarlar, top­lum olmanın gereklerini yerine getirmekte kültür bağlayıcı bir rol oynar[7].

Bir bölgede geçmişin izlerini taşıyan yapıların özgün kimliğinin korunması ve onu kimliklendiren deneyimlerin, geleneklerin devamlılığının sağlanması ve gelecek kuşaklara aktarılabilir uygulamaların yapılmasıyla bu miras, toplulukların ve grupların çevreleriyle, doğayla ve tarihleriyle etkileşimlerine bağlı olarak, sürekli biçimde yeniden yaratılır. Bu on­lara kimlik ve devamlılık duygusu verir; böylece kültürel çeşitliliğe ve insan yaratıcılığına duyulan saygıya katkıda bulunur[8]. Ayrıca kültürel mirasın sürdürülebi­lirliğinin sağlanması bölgenin turizminin, ekonomik gelişiminin, kültürel öneminin, yaşam kalitesinin artmasına da katkı sağlanacaktır.

Ulus-devletlerin kurulması ile birlikte geçmişin bilgisini taşıyan izleri korumak, muha­faza etmek, göstermek ve gelecek kuşaklara aktarmak yaklaşımı, tüm dünyada yaygınlaşmış­tır[9]. Bu bakış açısının dünya turizmdeki yansıması da olumlu yönde olmaya başlamıştır. Kültürel değerler turizmin odak noktasının değiş­mesine sebep olmuştur. İnsanlarda turizm anlamında eşsiz bir deneyim ihtiyacını doğurmuş­tur. Bu deneyim ihtiyacının karşılanabilmesi için insanlar dikkatlerini kültürel miras turizmine çevirmiştir. Özellikle 19. yüzyıldaki keşiflerin bir sonucu olarak kültürel yerler turistik talep açısından önem kazanmıştır. Bu yerlerin öneminin yanı sıra kültürel turizm ürünü çerçevesinde kırsal, kentsel topluluklar ortaya çıkmış ve her biri ayrı kültürel değere sahip olmuştur. Turistlerin kültürel mirasa olan ilgilerinin artması sonucu oluşan kültür turizmi, tarihsel yerlerin, müzelerin, kalıntıların, dinsel merkezlerin, fuar ve festivallerin ziyaret edilmesi ile gelişmeye başlamıştır[10].

Özellikle, köklü bir geçmişe sahip olan topraklarında yatan kültürel mirası ve bu miras birikiminin yansıması olan yaşayan kültüründeki çeşitlilik ve zenginlik, Türkiye’yi kültür turizmi açısından son derece cazip bir çekim yeri haline getirmektedir[11]. Hepimi­zin çok iyi bildiği ve sık sık övündüğü gibi, ülkemizin toprakları “uygarlığın beşiği” olan topraklardır. Ancak, on binlerce, yüz binlerce yılın birikiminin sahibi olmanın, bununla övünmekten öte, getirdiği bazı sorumluluklar da vardır[12]. Bu kültürel zen­ginlik, Türkiye’yi belki de dünyada tek örnek yaparken, bu mirası korumak ve gelecek ku­şaklara aktarmak için belirlenecek politika ve stratejiler için çok büyük çabalar harcanmasını da zorunlu kılmaktadır[13].

Geçmişten günümüze somut ve somut olmayan kültürel miras üzerine geliştirilen bir­çok koruma yaklaşımı çalışmaları yapılmıştır. 1972 yılında imzalanan “Dünya Kültür ve Doğal Mirasının Korunması Sözleşmesinde; kültürel ve doğal mirasın herhangi bir parçasının bozulmasının veya yok olmasının, bütün dünya milletlerinin mirası için zararlı bir yoksul­laşma teşkil ettiği, kültürel ve doğal mirasın tüm insanlığın dünya mirasının bir parçası olarak korunmasının gerekliliği ve önemi vurgulanmıştır[14]. Ayrıca, 1989 yılında “Geleneksel Kültür ve Folklorun Korunması Tavsiye Kararı namesi” ile geleneksel ve popüler kültürün kimliğini belirleme, geleneksel ve popüler kültürün muhafazası,  geleneksel ve po­püler kültürün yaşatılarak korunması, geleneksel ve popüler kültürün yayılması, geleneksel ve popüler kültürün korunması, bu konuda uluslararası iş birliği sağlama gibi başlıklar üzerinden kültürel mirasın nasıl korunması gerekliliği üzerinde durulmuştur. Yine Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Teşkilatına, UNESCO’ya taraf devletler tarafından 2003 yılında imzalanan Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması ve Kültürel İfadelerin Çeşitliliğinin Korunması ve Geliştirilmesi Sözleşmeleri kabul edilmiştir. Bunların yanı sıra 2004 yılında UNESCO tarafından Japonya’da düzenlenen “Somut ve Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Uluslararası Konferansı: Bütüncül Yaklaşımlara Doğru” başlıklı Yamato Deklarasyonu’nda somut olmayan kültürel mirası korumanın önemi özerinde durulmuştur[15].

Türkiye’de kültür mirasının korunması konusunda ulusal veya uluslararası birçok ka­rara imza atarak, bu sürece dâhil olmuş ve taraf olmuştur. Avrupa ülkelerine benzer hukuksal düzenlemeler yaparak, yetkili ve sorumlu örgütleri oluşturarak yapılması gerekenler konusunda epey yol almıştır. Ancak bu çalışmalar kültür mirasını korumaya yet­meyecektir. Bu konuda Türkiye önümüzdeki süreç içerisinde geçmişteki yönelimlerin olum­suz yönlerini göz önüne alarak kültür politikalarına ve kültürel miras korumaya ilişkin yeni kararlar üretmek zorundadır[16].

Yerel ve evrensel değer niteliğinde olan kültürel miras değerlerinin bir taraftan ko­runması bir taraftan da turizme kazandırılırken sürdürülebilirliğinin sağlanması ve turizm açı­sından bölge ve yerel halk üzerinde olumsuz etkiler oluşturmasının önüne geçilmesi planlı bir çalışmayı gerektirmektedir. Dolayısıyla turizme kaynak oluşturan bu doğal, tarihi ve kültürel mirasın korunması ve turizmde sürdürülebilirliğin sağlanması amacı ile sadece ilgili kuruluş­ların değil; bu değerlerin var olduğu topraklarda, bölgede yaşayan yerel halk, devlet kurum­ları, sivil toplum kuruluşları, turizm sektöründe faaliyet gösteren işletmeler, üniversiteler gibi kurumların sürdürülebilirlik çerçevesinde beraber hareket ederek çalışmaları önem arz et­mektedir. Ayrıca söz konusu kurumlarda görev yapan idareci ve çalışanların bulundukları böl­genin kültürel değerlerini bilmelerinin, önemlerini anlamalarının bu sürece katkı yapacağı düşünülmektedir[17]. Somut ve somut olmayan kültürel mirasın korunmasına yönelik bütünsel bir yaklaşım kültür mirası açısından önemli ve gereklidir.

SOMUT VE SOMUT OLMAYAN KÜLTÜREL MİRAS DEĞERLERİ İLE GÜZELYURT

Kapadokya’nın batıya açılan kapısı olan Güzelyurt (Gelveri), gerek somut gerekse somut olmayan kültürel miras değerleri açısından zengin bir yapıya sahip Aksaray iline bağlı küçük bir ilçedir. Henüz mevcut potansiyeli ortaya çıkarılamamış olan Güzelyurt kültür ve doğa turizminin hemen hemen bütün çekiciliklerini içinde barındırmaktadır.

Eski adı Karballa, daha sonra Gelveri olan Güzelyurt’ta, yaşam hakkında ilk kesin bulgular Hristiyanlıkla beraber başlar. Ancak yörede bulunan obsidiyen ve çanak çömlek parçaları bize bu yörede yaşamın Paleolitik çağda var olduğunu kanıtlar. Paleolitik çağdan beri insanlara yurt olmuştur. Şu andaki ilçe önemli bir neolitik (M.Ö 6500–5000) yerleşim merkezi üzerine kurulmuştur. Bu bölge Eti, Hitit, Pers, Kapadokya krallığı, Eski yunan, Roma, Bizans, Selçuk ve Osmanlı medeniyetlerine beşiklik yapmış ve pek çok kültür ve din­lerin geçmişine sahne olmuştur[18].

Güzelyurt tarihi gelişmesini özellikle, Ortodoks mezhebinin kurucularından Nenezili (bugün bekârlar) din bilgini Aziz Gregorios Teologos’a (4 Y.Y) borçludur. Aziz Gregorios’un ortaya koyduğu fikirler yüzlerce yıl sonra Ortodoks mezhebinin ayrılmasına neden olmuştur. O dönemde ma­nastır yaşantısının temelini atmıştır. 1924 yılına kadar, ilçede Rum ve Türk nüfus bir arada yaşamışlardır. Büyük Mübadele’de Rumlar, Yunanistan’nın Kastorya ve Kozan köylerinden gelen Türklere evlerini bırakmışlardır. Güzelyurt’tan göç eden vatandaşlarda Yunanistan’ın Kavala şehrine bağlı Nea Kalvari’ye yerleştirilmiştir[19].

İlçenin mimari dokusu ayrı bir önem taşımaktadır. Tüm evler ve işyerleri kesme taştan inşa edilmiştir. Tabi güzelliğinin yanı sıra tarihi zenginliği ile dikkat çekmektedir. Güzelyurt ve civarı Kapadokya’nın tüm özelliklerini üzerinde toplamıştır. Dünyaca ünlü 14 km uzunlu­ğundaki içinde doğal, jeopolitik ve tarihsel inanç kalıntıları, barınaklar, mezarlar, kiliseler, yeraltı şehirleri, mağaralar, tüneller barındıran Ihlara Vadisi Güzelyurt sınırları içerisindedir. Özellik olarak Ihlara Vadisi’nin küçük bir kopyası olan İki tarafı yüksek kayalarla çevrili, ortasında ırmak akan ve söğüt ağaçlarıyla kaplı ilk manastır yaşamının izlerini saklayan içeri­sinde pek çok kilise, kaya oyma yerleşim yeri ve yeraltı şehirleri olan (5,5 km) Manastır Va­disi de Güzelyurt’tadır. Yine Güzelyurt sınırları içerisinde olan Analipsiz Tepesi ve Selime ile Yaprakhisar’da çok sayıda peri bacası yer almaktadır. Ayrıca Kapadokya’nın en büyük ma­nastırı olan Selime köyü içerisinde Bizans sanatının izlerini taşıyan, kayaların oyulmasıyla inşa edilmiş ilk yüksek sesli ayinin gerçekleştirildiği selime katedrali ve manastırı vardır[20].

Güzelyurt’taki önemli yapılar arasında, Ortodoks mezhebinin kurucusu Aziz Gregorius adına M.S.395’de yaptırılan Aziz Gregorius Kilisesi (Kilise Cami), Sivişli, Yüksek, Aziz Anargiros (Bucak), Kızıl, Koç, Kömürlü, Kalburlu, Çömlekçi, Azizler Damı, Cafarlar, Kulluk gibi 50’ye yakın kilise, yeraltı şehirleri ve bir kaya cami bulunur. İlçede Rumlardan kalan antik değer taşıyan restore edilmiş kemer taş konaklar, Gelveri evleri bulunmaktadır. Güzelyurt’ta Kapadokya mimarisinin en güzel örneklerini teşkil eden yarı kayaya oyma ön cepheleri işlemeli pek çok Rum evleri bulunmaktadır[21].

Güzelyurt ilçe merkezi, Konya Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 30.09.1988-275 sayılı kararıyla kentsel ve III. derece arkeolojik sit alanı ve ayrıca Manastır Vadisi’nin olduğu bölge merkezi, I. derece arkeolojik ve doğal sit alanı olarak tescillen­miştir[22].

Zengin bir kültürel dokunun gözlendiği Güzelyurt, buna bağlı olarak geçmişten günü­müze aktarılarak gelen az sayıda somut olmayan kültürel miras değerine de sahiptir. Güzelyurt’a has toprakla yapılan fırınlarda pişirilerek hazırlanan testi ve çömleklerin geçmişi günümüzden 7500 yıl öncesine kadar tarihlenir. Bu çömlek üretimi az da olsa yerel halk tara­fından halen imalatı devam etmektedir. İlçede halen devam etmekte olan ve geçim kaynakla­rından birisi olan bağcılığın başlangıcı çok eskilere dayanmaktadır. Yörede yetişen nadide üzümlerden yapılan Gelveri şarapları ve pekmezi ünlüdür. Halen bağcılık ilçede devam etse de gün geçtikçe eski zenginliğinden uzaklaşmaktadır. Yörenin mutfak kültürü de oldukça zengindir. Düğünlerde, ölümlerde verilen yemekler devam eden kültürel değerlerdendir. Böl­geye özgü taş fırınlarda pişirilerek yapılan Gelveri ekmeği yöre halkının yemek kültüründe önemli bir yere sahiptir. Güzelyurt’ta yapılmış El Sanatları olarak değerlendirebileceğimiz değerler arasında dokumacılık, bakırcılık, taş işçiliği, ağaç işçiliği, demircilik, kalaycılık, eyercilik, semercilik, nalbantlık vb. geleneksel zanaatlar vardır. Bu kültürlerin birçoğu günü­müzde tamamıyla unutulmuş ve yitirilmiştir.

Güzelyurt’ta Asker gönderme, düğün, kına, doğum ve ölümle ilgili gelenekler hala kalıntıları azda olsa devam eden geleneklerdendir. Hıdrellez şenlikleri ve geleneksel festival­ler (Türk yunan dostluk festivali) devam ettirilmektedir. Geleneksel halk oyunları, seyirlik oyunlar ve sportif oyunlar düğün, festival ve şenliklerde devam ettirilmeye çalışılan kültürel değerlerdendir. Somut olmayan kültürel miras değerleri içerisinde sözlü gelenek ve anlatımlar olarak değerlendirilebilecek halk hikâyesi, efsane, dua-beddua, deyim, atasözü, kıssadan hisse, fıkra vb. nesilden nesle aktarılarak süregelen kültürlerindendir.

Aksaray ili turizminde büyük öneme sahip olan Güzelyurt ilçesinin sahip olduğu kültürel mirasının korunması ve bu değerlerin turizme kazandırılmasına yönelik yerel paydaşların algılarının ortaya çıkarılması bu çalışmanın amacını oluşturmaktadır. Ayrıca bu süreçte nasıl rol aldıklarının ve rol alan diğer paydaşları nasıl değerlendirdiklerinin incelenmesi de diğer bir amacı oluşturmaktadır.

ARAŞTIRMANIN YÖNTEMİ

Araştır­mada daha güvenilir tanımlar ve açıklamalar elde etme ve bu açıklamalara dayalı olarak so­nuçlara ulaşmada daha sağlıklı cevaplar alınacağı düşünülerek nitel araştırma yöntemlerinden ayrıntılı konuşmayı teşvik eden görüşme tekniği kullanılmıştır. Araştırmanın verileri, yarı yapılandırılmış şekilde hazırlanmış açık uçlu sorulardan oluşan 6 adet soruyu kapsayan bir görüşme formu kullanılarak toplanmıştır. Araştırmada amaçlı örnekleme yöntemlerinden ko­lay ulaşılabilir durum örneklemesi kullanılmıştır. Çalışma kapsamında 5 paydaşla görüşme­ler yapılmıştır. Kültür Turizm Müdürlüğü, Güzelyurt Belediyesi Güzelyurt Kaymakamlığı, Güzelyurt Meslek Yüksekokulunda bir Akademisyen ve bir özel sektör yatırımcısı ile yüz yüze görüşme gerçekleştirilmiştir. Gö­rüşmeler sonrası elde edilen veriler betimsel analiz yöntemi ile çözümlenmiştir. Görüşmeye katılan paydaşlara şu sorular yöneltilmiştir:

  1. Güzelyurt ilçesi kültürel mirasına ve turizm faaliyetlerine önem veriyor musunuz ve bu konuda ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz?
  2. Güzelyurt ilçesi somut ve somut olmayan kültürel mirasının korunma­sında kimler, hangi kurum ve kuruluşlar sorumludur?
  3. Sorumlu olduğuna inandığınız kişi, kurum ve kuruluşların bu konudaki du­rumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
  4. Sizce kültürel miras yeterince korunuyor mu?
  5. Kültürel mirasın yeterince korunduğunu düşünmüyorsanız bunun sebebi sizce nedir ve daha iyi koruma nasıl sağlanabilir?
  6. Güzelyurt ilçesinin en önemli kültürel mirası sizce nedir?

BULGULAR

G1 (İL KÜLTÜR VE TURİZM MÜDÜRLÜĞÜ)

G1, Bölgedeki hem kültür hem de turizm faaliyetlerine önem verdiklerini, bu işin kendi görevleri olduğunu söylemiştir. G1’e göre turizm ile ilgili birden fazla çekiciliği bir arada barındıran Güzelyurt, kültür, doğa, inanç ve sağlık turizmi açısından büyük bir potansi­yele sahip bir yerdir. G1’e göre bölgeyi etkilemesi bakımından Güzelyurt’un kültürel varlık­ları önemlidir. Ayrıca G1 “Sanatkâr ruhlu insanlara sahip olan Güzelyurt, el sanatları (gü­veç, çanak vb.) üretimi bakımından bölgenin en iyisi ve en eskisidir. Aksaray ili sınırları içeri­sinde de Güzelyurt diğer turizm bölgelerine nazaran öndedir. Ancak önde olmasına rağmen yine de çok fazla eksiklikleri vardır.” şeklinde görüş bildirmiştir

G1, Güzelyurt’un somut ve somut olmayan kültürel mirasının korunması ve turizme kazandırılması için birçok faaliyet yürüttüklerini dile getirmiştir. G1’e göre Güzelyurt için en önemli gelişmelerden biri 2016 yılı itibarıyla Aksaray’ın Güzelyurt ilçesi sınırları içerisinde ve Ihlara Vadisi’nde, Kapadokya’nın ikinci balon uçuş sahası oluşturulmasıdır. G1, belediyeler, kalkınma ajansı ve halk eğitim merkezleri ile ortak birçok çalışmaya imza attıklarını ve bölgenin turizm açısından geliştirilebilmesi için sempozyumlar, kongreler ve benzer organizasyonlar yaptıklarını dile getirmiştir. Unutulmaya yüz tutmuş el sanatları ve gelenekler gibi somut olmayan kültürel mirasların yeniden canlandırılması için de destekle­yici ve teşvik edici çalışmalar yaptıklarını belirtmişlerdir. Bölgenin doğa ve kültürel tu­rizmi için tanıtım faaliyetlerinin düzenli olarak sürdürüldüğünü dile getiren G1 bu kapsamda broşürler, kitaplar, televizyon çekimleri, belgeseller, dizi ve film çekimleri ve tanıtım günleri yapıldığını söylemektedir. Bölgede yönlendirici tabelaların yenilenme çalışmalarının yapıldı­ğını, Ihlara vadisinde yapılabilecek yenilik (teleferik, karşılama merkezi) ve onarımlar için fizibilite raporlarının hazırlandığını, ayrıca Güzelyurt tarihi gelişiminin öncülerinden Aziz Gregorius’un Güzelyurt turizminde ön plana çıkarılması için çalışmalar yürütüldüğünü dile getirmiştir.

İl Kültür Turizm Müdürlüğü’ne göre, Kültürel mirasın korunması öncelikli olarak yerel yönetimlerin sorumluluğunda­dır. İkinci olarak vatandaşın sorumlu olduğunu, daha sonra da ilgili kurumların üstüne düşeni yapması gerektiğini belirtmiştir. “Bölgede hizmet veren yerel paydaşların işbirliğine hazır, kolaylaştırıcı yaklaşımla çalışmalar yürütmelidir.” diyen G1 konu ile ilgili yerel yönetimler daha etkin olmalı, çalışmalar yürütmeli, projeler üretmeli ve özel sektör yatırımcıları bu­lunmalıdır daha sonra İl Kültür ve Turizm Müdürlüğüne gelen talepler yanıtsız kalmayacaktır diye söylemde bulunmuştur.

G1’e göre Güzelyurt da dâhil Aksaray ili sınırları içerisinde somut ve somut olmayan kültürel varlıkların korunamaması ve turizme kazandırılamamasının en büyük sebeplerinden biri ilgili kurum ve kuruluşların turizm değerlerinin tespitine yönelik fizibilite çalışmalarının yetersiz olmasıdır. G1 kültürel mirasın korunması konusunda “Koruma kurullarının yapmış olduğu politikaların doğru olmasına karşın bölge müdürlüklerinin ve kurulların (Vakıflar, Rölöve ve Anıtlar Müdürlüğü vb.) Aksaray’da olmaması alınan kararların ve yapılan projele­rin gecikmesine neden olmaktadır.” şeklinde görüş bildirmiştir. Bu konuda G1’e göre taşra teşkilatlarının güçlendirilmesi, kültür ve turizm ile alakalı her bir birimin turizm potansiyeli yoğun olan şehirlerde muhakkak surette bulundurulması gerekmektedir.

Öte yandan genel bütçeden koruma amacıyla ayrılan ödeneklerin yeterli olmadığını savunan G1, var olan bütçe ile istenilen sonuçlara ulaşılamayacağını düşünmektedir. Güzelyurt da dâhil tüm Aksaray sınırları içerisinde özel sektör yatırımları oldukça azdır. G1’e göre Güzelyurt’un somut ve somut olmayan kültürel mirasının korunması ve turizme kazandı­rılması konusunda özel sektör kanadı oldukça zayıf kalmaktadır. Turizm ancak özel sektör yatırımları ile tatmin edici nitelikte geliştirilebilir.

G1, Güzelyurt ve Aksaray’da define amaçlı kaçak kazıların yoğun olması ve kültürel mirasın korunmasına yönelik hassasiyetin yeteri kadar olmaması vb. durumlardan ötürü tarihi eserlerin aşırı tahribata uğradığını belirtmektedir. Bu yüzden Kültürel mirasın önemi yerel halka anlatılmalı bu konuda uzun dönemli programlar yürütülmelidir. G1’e göre yapılan eği­tim programları ile kültürel mirası koruma anlayışı insanlarda bir yaşam biçimi haline getiril­melidir. G1’e göre Güzelyurt ile ilgili kurumlar tarafından öncelikler belirlenmeli, planlama­lar yapılmalı, elzem olan yerler ve konulara öncelik verilerek kademeli olarak iyileştirme ça­lışmaları yürütülmelidir. Ayrıca G1’e göre Güzelyurt’a nitelik ve nicelik yönünden ihtiyacı karşılayabilecek turistik işletmelerin kazandırılması gerekmektedir. Güzelyurt’ta bulunan Aksaray Üniversitesi meslek yüksekokulunun katkısı büyüktür ama yüzde yüz istifade edilememektedir. Kültürel mirasın korunması ve turizme kazandırılması konusunda üniversiteden daha fazla istifade edilmesi için çalışmalar yapılmalıdır.

G1 kendisine göre Güzelyurt’un en önemli kültürel mirasının dünyaca bilinen Ihlara Vadisinin oldu­ğunu belirtmiştir.

G2 (GÜZELYURT BELEDİYESİ)

Tarihsel süreçte çok fazla medeniyete ev sahipliği yapmış Güzelyurt’un somut ve so­mut olmayan kültürel mirasın korunmasına önem verdiklerini belirten G2, yolun henüz ba­şında olduklarını ama yapılan plan ve projelerde bozulmaya ve unutulmaya yüz tutmuş mira­sın korunması ve turizme kazandırılması konusunu öncelikli olarak ele aldıklarını belirtmiştir. G2, önceki yıllarda kültürel mirasın korunması ile ilgili yapılan yanlışlıkların düzeltilmeye çalı­şıldığını belirtmektedir. G2 özellikle somut kültürel varlıkların korunabilmesi için alt yapı çalışmalarının sürdüğünü, bu konu ile bağlantılı olarak konut kazandırma faaliyetlerinin hızla devam ettiğini belirtmiştir. G2’ye göre somut kültürel mirasın korunması için oldukça fazla finansal kaynak gerekmektedir. Bu konu ile ilgili özel sektör yatırımcılarına ihtiyaç duy­duklarını ve özel sektör yatırımcıları bulmak için çalışmalar yürüttüklerini dile getirmiştir. Ayrıca somut olmayan kültürel varlıkların yaşatılabilmesi için ulusal ve uluslararası gelenek­sel festivaller, şenlikler düzenlediklerini ve özellikle bu etkinlikler üzerinden tanıtımın faali­yetlerini yoğun bir şekilde sürdürdüklerini ifade etmişlerdir. G1 bu tanıtım faaliyetlerine ek olarak broşürler, kitaplar, televizyon çekimleri, belgeseller gibi farklı tanıtım faaliyetlerinde de bulunduklarını ve düzenli olarak sürdürülen tanıtım günlerine katıldıklarını dile getirmiştir.

G2’e göre somut ve somut olmayan kültürel mirasın korunması konusunda öncelikli sorumluluk kendilerindedir. Bunun yanı sıra eğitim kurumlarının ve yerel halkın sorumluluğu da oldukça fazladır.

G2, son birkaç yıl öncesine kadar kültürel mirasın yeterince korunamadığını çok yakın bir zamanda bu çalışmaların başlatıldığını dile getirmektedir. G2 Kültürel mirasın korunması konusunda diğer tüm paydaşların yerel yönetimden çok şey beklediğini ancak bu konuda in­san ve finansal kaynaklarının yetersiz olduğunu ifade etmiştir. Dolayısıyla yerel halkın özel sektör yatırımlarında bulunması gerekmektedir. Aksaray’ın en fazla turizm potansiyeli olan ilçesinin Güzelyurt olduğunu belirten G2, il turizm teşkilatlanın buraya daha fazla önem gös­termeleri ve daha fazla kaynak ayırmaları gerektiğini düşünmektedir. Ayrıca devletin mülk sahibine sağ­ladığı proje destek finansmanının yetersiz olduğunu, finansal desteğin arttırılması gerektiğini belirtmiştir. G2’e göre Güzelyurt’un somut olmayan kültürel varlıklarının ancak yerel halkın çaba göstermesi ile korunması sağlanacaktır. Ayrıca bölgede faaliyet gösteren eğitim kurum­larının da bu konuda çalışmalar yapması gerekmektedir. Aksaray için büyük değer olan Güzelyurt’un tanıtım faaliyetlerinin çeşitlendirilerek artırılması için Aksaray ili dâhil tüm kurumların özveri ile çalışması gerekmektedir. G2’e göre kültürel mirasın korunması ve tu­rizme kazandırılması için öncelikle projeler üretilmeli ve bu projeler tüm paydaşların koordi­nasyon içerisinde çalışmaları ile çoğaltılmalıdır.

G3 (GÜZELYURT KAYMAKAMLIĞI)

G3, Bölgedeki turizm faaliyetlerinin gelişimi için bölge turistik çekiciliklerinin içinde yer alan somut ve somut olmayan kültürel mirasın korunmasına önem verdiklerini, bölge kültürel mirasının öneminin farkında olduklarını ve bu açıdan gelen talepleri değerlendirdikle­rini dile getirmiştir. Bölgede doğal ve tarihsel değerlerin korunması konusunda üzerinde bü­yük önemle durulması gereken şeylerden biri, konut arzının hızla karşılanmasıdır. Bu konu ile ilgili çalışmalar devam etmektedir. Kültürel ve anıtsal değer taşıyan varlıkların yerel halk tarafından çeşitli şekillerde kullanımı söz konusu olduğunu, bunun önüne geçilmesi için çeşitli çalış­malar yapıldığını ancak yerel yönetim kaynaklarının ve personel eksikliğinden dolayı yetersiz kalındığı dile getirmektedir. Güzelyurt’ta somut kültürel miras en iyi restorasyon ile koruna­bilir. Bu konu ile ilgili çalışmalara da önem verdiklerini kendi oturduğu evlerini özgünlüğünü koruyucu şekilde restore etmek isteyenlere de teşvik edici faaliyetlerde bulunduklarını belirt­mişlerdir. Bölgenin geçim kaynağı olan hayvancılık da bölgede somut kültürel varlıkların tahrip olmasına neden olmaktadır. Bu konuda hayvancılığın peyderpey kültürel miras varlık­larının olduğu bölgeden uzaklaştırılması çalışılmalarının yapıldığını dile getirmektedir. Kaymakamlık Ayrıca İlçe Halk Eğitim Merkezinin açmış olduğu yaygın eğitim kursları ile somut olmayan kültürel varlıklar yaşatılmaya ve korunmaya çalışıldığını söylemektedir.

G3’e göre somut ve somut olmayan kültürel mirasın korunması konusunda yerel yö­netimlerin yanında yerel halkın sorumluluğu da oldukça fazladır. Kültürel mirasın gelecek nesillere aktarımı ve turizme kazandırılması konusunda yerel halkın bilinçli olması, özveri göstermesi, alınan önlemlere ve tedbirlere karşı direnmemeleri ve uyum gösterenleri gerek­mektedir. Yerel halkın bilinçlendirilmesi konusunda eğitim kurumlarına büyük görev düştüğünü dile getiren G3’e göre tarihi özellik taşıyan mülk içerisinde yaşayan halk kendi hayatını sürdürürken öte yandan turizme hizmet ederse, yapıyı hem korumaya hem de gelecek nesillere aktarmaya devam edebilecektir.

G3’e göre tüm yerel paydaşların koruma konusunda etkin görev alması gerekmektedir. Daha etkin bir koruma çalışmasının ancak tüm özel ve kamu kuruluşlarının işbirliği içeri­sinde olmasıyla gerçekleşeceğini dile getirilmiştir. Bu kurumlar arasında kültürel mirasın ko­runması konusunda fikir birliğinin var olduğu ancak bu konuda somut bir çalışma içerisine girilmediği belirtilmiştir. G3’e göre Güzelyurt’un somut ve somut olmayan kültürel mi­rası bu zamana kadar yeterince korunamamıştır. Anıtsal değer taşıyan mülkleri ve geleneksel değerleri koruyabilmek için turizm bilincini insanlarda oluşturmak gereklidir.

G4 (AKADEMİSYEN)

Güzelyurt ilçesi sınırları içerisinde somut ve somut olmayan kültürel mirasın korun­ması ve turizm kazandırılması konusuna büyük önem veren G4 bu konuda kendi adına birçok faaliyette bulunduğunu dile getirmektedir. G4 Somut olmayan kültürel mirasın yaşatılması ve korunması için İlçe Halk Eğitim Merkezi ile ortak birçok yaygın eğitim kursları açtığını be­lirtmiştir. Bölgede çalışan alanında yetişmiş diğer akademisyenlerin de sorumluluğunda birçok somut olmayan kültürel mirasın yaşatılması adına yerel el sanatları kurslarının verildiğini belirtmiştir.

G4’e göre yerel paydaşların tümü somut ve somut olmayan kültürel mirasın korunması ve turizme kazandırılması konusunda sorumludur. Bu paydaşlardan birinin eksik olması bile bütün koruma sistemini işlemez hale getirir.

G4 geçmişten bugüne tanıtım konusunda sıkıntı yaşandığını düşünmektedir. Kişi ku­rum ve kuruluşların düşüncelerinde bir tutarsızlık gözlendiğini vurgulayarak düşüncelerin faaliyete geçirilmesi konusunda sıkıntı yaşandığını belirtmiştir. Somut ve somut olmayan kültürel mirasın korunmasına yönelik bütünsel bir yaklaşım kültür mirası açısından önemli ve gereklidir. G4’e göre kültürel mirasın korunmasında yerel paydaşlarda bir fikir birliği olma­sına karşın korunmasına yönelik çalışmalar ya eksik bırakılmakta ya da sadece düşünce olarak kalmaktadır.

G4 kültür varlıklarının korunmasında eğitimin belki de en önemli aktör olduğu görü­şündedir. Proje üretiminde sıkıntı yaşanmakta ve üretilen projelerinde mevzuatta yaşanan sı­kıntılar nedeniyle amacına ulaşılamamaktadır. G4’e göre kültürel değerleri ‘kullanarak ko­ruma’ anlayışı kültürün miras olmaktan çıkıp yaşayan kültür haline gelmesini sağlanmalıdır. Turizmin, kültürel değerlerin korunmasında önemli bir araç olduğu görüşündedir. G4 kültürel mirasın korunması konusunda “Kültürel varlıkların korunması ile turizme kazandırılması değil de turizme kazandırıp koruma daha sağlıklı koruma programlarını beraberinde getire­bilir.”  şeklinde görüş bildirmiştir.

G4’e göre Güzelyurt’un kültürel mirası yeterince korunamamıştır. Kültürel ya da do­ğal miras değerlerini, onların bütünlüğünü veya özgünlüğünü olumsuz etkileyen riskler hak­kında önleyici ciddi bir çalışma yürütülmediği görülmektedir. G4 tarafından kültürel mirasın koruması ve turizme kazandırılması için stratejilerin oluşturulması, öncelikli hedeflerin belir­lenmesi ve programlanmasının gerekli olduğu düşünülmektedir.

G4 Güzelyurt’un en önemli kültürel mirasının Aziz Gregorius kilisesi (kilise cami) ol­duğunu belirtmiştir.

G5 (TURİZMCİ)

Yapılan görüşmede G5 ilçedeki turizm faaliyetlerine önem verdiklerini ve daha çok somut olmayan kültürel mirasın korunması amacıyla çalışmalar yaptıklarını belirtmiştir. G5 Güzelyurt’ta yaptığı turistik yatırımlar ve çalışmalar ile somut olmayan kültürel mirasın ko­runmasına ve gelecek nesillere aktarılmasına katkı sağlamaktadır. G5 Güzelyurt’ta el sanatları ürünleri ile ilgili açmış olduğu işletmesinde yöreye has ürünlerin tanıtımı ve pazarlanması faaliyetini yürütmektedir. Yöreye ait somut olmayan kültürel miras değerlerinin unutulma­ması ve özgünlüğünün korunabilmesi için ayrıca önem gösterdiğini dile getirmiştir. Antik özellik taşıyan bir binayı da dokusuna uygun bir şekilde dekore ederek pansiyon olarak hiz­mete açmak için proje içerisinde olduğunu belirtmiştir.

G5’e göre somut ve somut olmayan kültürel mirasın korumasında öncelikli olarak ye­rel yönetime büyük görev düşmektedir. Sadece belediye ve kaymakamlık değil muhtarlarında bu konuda sorumluluk almaları gerekmektedir. Özel sektör yatırımcılarının bölgeye daha fazla kazandırılması için çalışmaların yapılması gerekmektedir. Eğitim kurumlarının da ko­ruma ile ilgili bilinçlendirme çalışmaları yapması gerekmektedir.

G5 Sorumlu olduğunu düşündüğü bütün kişi, kurum ve kuruluşların kültürel mirasın korunması ve turizme kazandırılması konusunda yetersiz kaldıklarını düşünmektedir. Proje üretemediklerini ya da üretilen projelerinde sorunların çözümüne katkı sağlamadığını düşün­mektedir. G5’e göre ilçede bu konuların dışında bir sorunun çözümü için alınan kararların tu­rizme olan etkisi düşünülmeden hayata geçirilmesinden kaynaklı sorunlarda yaşanmaktadır. Turizm ile ilgili kararlarda tanıtımlarda konuyla ilgili uzman bir görüşe başvurulmamasının da kültürel mirasın korunması ve turizmin geliştirilmesi çalışmalarında yanlışlıkların yapılma­sına neden olmaktadır.

G5’e göre kültürel miras yeterince önemsenmiyor ve sonuç olarak da korunamıyor. G5 anıtlar kurulu tarafından koruma altına alınan Gelveri evlerinden yeteri sayıda evde restoras­yon çalışması yapılmadığı ve restore edilen evlerinde özgün yapıda yapılmadığı görüşündedir. G5, yapılan imar planı sonrasında Güzelyurt’taki yapıların koruma adı altında aslında daha fazla tahrip edildiğini düşünmektedir. Ayrıca G5’e göre geçmişte usta çırak ilişkisi ile sürdü­rülen kültürel değerlerinde günümüzde modernleşme çabası yüzünden unutulmasına neden olmaktadır. Günümüzde yöreye özgü sürdürülen geleneklerin sayısı da yok denecek kadar azdır. G5 Sadece tarihi yapıyı değil yaşanmışlıkları da korumak gerektiğini düşünmektedir. G5 turizm konusunda ise “Turizm ile ilgili yatırımlarda özel teşebbüste bulunan kişilerin az sayıda olması teşebbüste bulunanlarında birden çok işi bir arada yapıyor olması ağır aksak bir turizmin gelişmesine neden olmaktadır.” şeklinde görüş bildirmiştir.

G5’e göre kültürel mirasın korunması ve turizmin geliştirilmesi konusunda öncelikler belirlenmeli ve konu ile ilgili seminer, kongre ve eğitim çalışmaları artırılmalı ve uzman ki­şilerin görüşleri alınmalıdır. Ayrıca yerel halkın bilinçlendirilmesi için çalışmalar yapılmalı­dır. Özel sektör yatırımlarının artırılması için destekleyici ve teşvik edici faaliyetler yürütül­melidir. Bölgede restore edilen ve yeni yapılan evlerin yörenin dokusuna uygun yapılıp ya­pılmadığı denetlenmeli ve caydırıcı yaptırımlar uygulanmalıdır.

G5 Güzelyurt’un en önemli kültürel mirasının küçük Ayasofya denilebilecek özelliğe sahip olan Aziz Gregorius kilisesi (kilise cami) olduğunu belirtmiştir. Aziz Gregorius kilisesi (kilise cami) bölgenin tanıtımı için önem arz eden kültürel bir unsurdur.

KAYNAKÇA

  • Akgül, Olcay, Turistik Ürün Çeşitlemesi Kapsamında Kültür Turizmi, Aphrodisias-Geyre Örneği, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Adnan Menderes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Aydın 2003.
  • Aksaray İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, Aksaray Güzelyurt Kültür Envanteri, http://www.aksaraykulturturizm.gov.tr/Eklenti/7714,kegy1pdf.pdf?0, (et. 20.09.2016).
  • Aksoy, Asu, Enlil, Zeynep, Kültürel Miras Yönetiminde Çağdaş Yaklaşımlar, Asu Aksoy ve Deniz Ünsal (Ed.). Anadolu Üniversitesi Yay. Eskişehir 2012.
  • Basat Metin, Ezgi, Somut ve somut olmayan kültürel mirası birlikte koruyabilmek, Milli Folklor, 25 /100 (2013): 61-71.
  • Can, Müşerref, “Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültürel Miras ve Müzecilik Çalışma Raporu”, http://teftis.kulturturizm.gov.tr/Eklenti/1279,muserrefcanpdf.pdf?0, (et. 13.09.2016).
  • Edson, Gary, “Heritage: Pride or Passion, Product or Service?”, International Journal of Heritage Studies, 10/4 (2004): 333–348.
  • Güleryüzlü, Canan, Kültür Turizminde Markalaşma: Beypazarı ve Safranbolu ilçelerinin Karşılaştırmalı Analizi, Uzmanlık Tezi, TC Kültür ve Turizm Bakanlığı Araştırma ve Eğitim Genel Müdürlüğü, Ankara 2008.
  • Güzelyurt belediyesi, Güzelyurt (Gelveri) Tarihi, http://www.guzelyurt.bel.tr/sayfa/19/guzelyurt-tarihi (et. 20.09.2016).
  • Özdemir Dağıstan, Z. Melike, “Türkiye’de Kültürel Mirasın Korunmasına Kısa Bir Bakış”, Planlama, İstanbul, 1(2005): 20-25.
  • Sertkaya, Burcu Kamile, İlköğretim İkinci Kademe Sosyal Bilgiler Dersi Öğretiminde Kültür Aktarımı ve Kültürel Kimlik Geliştirme, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Balıkesir Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Balıkesir 2010.
  • Sidekli, Sabri, Karaca, Levent “Sosyal Bilgiler Öğretiminde Yerel, Kültürel Miras Öğelerinin Kullanımına İlişkin Öğretmen Adayı Görüşleri”, Gaziosmanpaşa Bilimsel Araştırma Dergisi, Tokat, 5 (2013): 20-38.
  • T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Araştırma ve Eğitim Genel Müdürlüğü, “Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi Hakkında”,  http://aregem.kulturturizm.gov.tr/TR,50837/somut-olmayan-kulturel-mirasin-korunmasi-sozlesmesi- hak-.html, (et. 20.09.2016).
  • Taş, Ömer Murat, Demirağ,  Levent, Güzelyurt Tanıtım Kitabı, Bahçıvanlar Bas. Konya 2016,
  • UNESCO, “Convention concerning the Protection of the World Cultural and Natural Heritage 1972”, http://portal.unesco.org/en/ev.php- URL_ID=13055&URL_DO=DO_TOPIC& URL_SECTION =201.html, (et. 15.09.2016).
  • Ünal, Gül Zeynep, Dünyada ve Türkiye’de Kültürel Mirasın Korunması. İsmep Rehber Kitaplar, VI, İstanbul 2014.
  • Üst, Çağla, vd., “Kars ili Kültürel Miras Kaynaklarının Korunmasına Yerel Paydaşların Bakışı”, II. Ulusal Sürdürülebilir Turizm Kongresi, 28-30 Nisan 2016 Antalya 2016, ss. 289-304.
  • Yılmaz, Sevcan, Kültürel Miras Alan Yönetimi Kapsamında Alanya Kalesi Ziyaretçi Yönetimi,  Yayınlanmamış Doktora Tezi, Akdeniz Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Antalya 2011.

Madde Yazar Bilgileri:

Yazar: Öğr. Gör. Mehmet CAN

Anahtar kelimeler: Kültür Miras, Turizm, Güzelyurt, Aksaray