Bedir Muhtar Türbesi
Türbeler

Aksaray’ın doğusunda bulunan hafif meyilli tepenin eteğinde yapılmıştır. Bu bölge Aksaray’ın tarihî yapılarının yoğun olarak bulunduğu bir alandır. Günümüzde Aksaray’ın iki önemli mezarlığından birisi olan, “Bedir Muhtar Mezarlığı” burada bulunmaktadır. Tarihi süreçte kubbesi yıkılmış, kıble tarafındaki tuğla kemerleri kalmıştır. Bu tuğla kemerleri Anadolu Selçuklu dönemi eseri olduğunu göstermektedir. Daha sonra yıkılan duvarları kerpiçle tamamlanmıştır. Türbe birçok defa onarım geçirmiştir. Türbenin içinde üç yatır mezarı vardır ve bunlardan birisi Bedir Muhtar’a aittir. Mezarların hiçbirisinde kitabeli mezar taşı yoktur. Türbenin herhangi bir yerinde yaptıranı, yapılış tarihini ve yatırların isimlerini belirten bir kitabe de bulunmamaktadır. Türbenin daha yukarısında bir dere ağzında Zemzem Pınarı denilen, suyunun tadı Mekke’deki meşhur Zemzem Suyuna benzeyen ve bundan dolayı onunla aynı kaynaktan geldiği söylenen, yazları kuruyan bir pınar vardır. Bedir Muhtar Türbesi’nin ismi Fatih, II. Bayezid ve III. Murad dönemi tahrir kayıtlarında geçmektedir. Evliya Çelebi eserinde bu türbenin ismini, “Bedreddin Sultan Veli Türbesi” olarak yazmıştır.

Türbenin yapılış tarzından Osmanlı öncesi döneme ait olduğu anlaşılmakta ama herhangi bir kitabesi bulunmadığından dolayı tam olarak ne zaman yapıldığı tespit edilememektedir. Bedir Muhtar Türbesi’nin bulunduğu hafif meyilli tepenin etrafında birçok mezar vardır. Buradaki mezarların en eskisi 1306 tarihinde ölen birisinin mezarıdır. Diğer mezarlara bakıldığı zaman 1350-1360 yılları arasında öldükleri dikkat çekmektedir. Ölüm tarihlerine göre kronolojik olarak bu mezarlar şu kişilere aittir: Fahri b. Dede (ö. 1338-1339), Emir Kızı Hurşid Hatun (ö. 1347), Ayşe Hatun (ö. 1349-1350), Sevinç Hatun (ö. 1350-1351), Kaya b. Abdullah (ö. 1353), Balaban b. Abdullah (ö. 1358), Kalender b. Mahmud (ö. 1362).

Aksaray’ın en eski tarihî yapılarından olan bu türbenin içerisinde yatan âlim ve mutasavvıf Bedir Muhtar, kendisi için türbe yapıldığına göre önemli bir kişilik olmalıdır. Yaşadığı dönemin benzer kişiliklerinde olduğu gibi Bedreddin Sultan Veli’nin kimliği de son derece karmaşıktır. Bu zatın ismi dönemin önemli kişiliklerinden Şeyh Ali Gaznevî’nin doğudan beraberinde getirdiği âlimler arasında sayılmaktadır. Bunların çoğu Aksaray’ın Şehr-i Suleha olması için birçok eserle donatıldığı II. Kılıçarslan döneminden sonra 1200’lü yıllarda Aksaray’a gelmişlerdir. Bedir Muhtar’ın tam adı kaynaklarda Mevlana Bedreddin Ahmed b. Muhammed b. el-Muzaffer b. el-Muhtar er-Razî el-Hanefî olarak geçmektedir. Nisbelerinden Rey şehrinde doğan Hanefî birisi olduğu anlaşılmaktadır. Bedir Muhtar 1160’lı yıllarda günümüzde Tahran’ın Mahallesi olan Rey’de doğmuş, 1240’lı yıllarda da Aksaray’da vefat etmiştir. Hayatının ilk dönemini Rey’de geçirmiş ve ilk eğitimini burada almıştır. Burada ders aldığı âlimlerin en önemlisi Fahreddin Razî’dir (ö. 1210). Bedir Muhtar, Aksaray’a gelinceye kadar ilmini artırmak için birçok ilim merkezini dolaşmıştır. Bu durumda Anadolu’da önemli etkisi olan Fahreddin Razî ekolünün Aksaray’daki bilinen ilk önemli temsilcisi onun üçüncü kuşaktan torunu Cemaleddin Aksarayî değil bizzat Fahreddin Razî’den ders aldığı kesin olan Bedir Muhtar olmaktadır.

Rey’de ilköğrenimini tamamlayan Bedir Muhtar, buradan batıya doğru hareket ederek önce Şam’a geldi. Burada Ebu’l-Yümn Zeyd el-Bağdadî ve Ebu’l-Meali Muhammed el-Benna’dan hadis dersleri aldı. Buradan Anadolu’ya geldi ve Aksaray’a yerleşti. Aksaray’da dönemin önemli âlimlerinden Ebu’l-Meali Abdülmünim b. Muhammed b. Fadl el-Feravî’den hadis dersleri alıp onun vefatıyla daha önce onun gerçekleştirdiği müderrisliği ve kadılığı devraldı. Niğdeli Kadı Ahmed Hotenî’ye göre Bedir Muhtar, müçtehid denilebilecek kadar iyi derecede fıkıh bilmektedir. El-Hanefî nisbesiyle anıldığına göre, Hanefî mezhebinden olan büyük bir fıkıh âlimidir.

Bedir Muhtar’ın Aksaray’da ders aldığı ve ders verdiği medrese Muzafferiyye Medresesi olmalıdır. Aksaray’da yaptırılan ilk medresenin Muzafferiyye Medresesi olduğu sanılmaktadır. Bedir Muhtar önemli âlimlerden biri olmasının yanında aynı zamanda önemli bir sufî’dir. Dönemin en önemli şeyhlerinden olan Evhadüddin Kirmanî’nin halifesi olduğu söylenen Bedreddin Muhtar o olmalıdır. Eserinin çoğunu 1230’lu yıllarda veren Bedir Muhtar 1240’lı yıllarda vefat etmiştir diyebiliriz. Eserlerinden bazılarını 1233-1234 yıllarında telif ettiğine göre bundan sonra kısa bir süre daha yaşadığı anlaşılmaktadır. Eserlerinden anlaşıldığı kadarıyla dönemin genelinde görüldüğü gibi çok yönlü âlimlerden birisidir. Tefsir, hadis, fıkıh ve şiir alanlarında eserler vermiştir.

17. asırda yaşayan Aksaraylı yazarlardan Seyyid Hasan Rızaî, Nüzhetü’l-Ebrar isimli eserinde onu, Aksaray’da yaşayan önemli âlimler arasında sayarak bahsetmiştir. Hasan Rızaî eserinde Bedir Muhtar’ı şöyle anlatır: “Aksaray’da cennetten bir vadi olduğu, vadi çevresinde 24.000 veli bulunduğu ve Şeyh Bedir Sultan Efendi’nin kerametiyle ortaya çıkan zemzemden bir su kaynağı olduğu söylenmektedir. Biz atalarımızdan böyle duyduk.”

KAYNAKÇA

  • Aksarayî, Hasan Rızaî (2017). Nüzhetü’l-Ebrar, çev. Hasan Uçar-Mustafa Şen, Ankara: Akçağ Yayınevi.
  • Ata, R. (2017). Aksaray Okulu ve Osmanlı Medeniyetine Katkıları, Konya: Palet Yayınları.
  • Konyalı, İ. H. (1974). Abideleri ve Kitabeleri ile Niğde-Aksaray Tarihi, Ankara: Fatih Kitabevi.
  • Kuşsan, A. Bedir Muhtar Hazretleri Hakkında Yeni Bilgiler ve Şeyh Gaznevî, 26.01.2021 tarihinde http://www.haberaksaray.com/bedir-muhtar-hazretleri-hakkinda-yeni-bilgiler-ve-şeyh-gaznevi-37356.html adresinden alındı.

Madde Yazım Bilgileri
Yazar: Doç. Dr. Ramazan ATA

Anahtar Kelimeler: Türbe, Bedir Muhtar, Bedir Muhtar Türbesi.